BİNLERCE EĞİTİMCİNİN YERİ DEĞİŞTİRİLDİ, ÖĞRENCİLER AYAKTA

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, 38 bin öğretmenin görev süresinin dolduğu ve bu öğretmenlerin yüzde 80'inin süresinin uzatıldığı belirtildi. Ancak kalan öğretmenlerin görev yerlerinin değiştirilmesi, özellikle 30 yılı aşkın süredir aynı okulda görev yapan deneyimli eğitimciler açısından tartışma yarattı. Eğitimciler, sürecin adil yürütülmediğini savunurken, sendikalar ise bu uygulamanın liyakat yerine sendikal kayırmacılığı ön plana çıkardığını iddia ediyor.

 

TÜRKİYE’NİN EN PRESTİJLİ OKULLARI ETKİLENDİ

İstanbul Kadıköy Anadolu Lisesi, Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi, İzmir Atatürk Lisesi ve Adana Anadolu Lisesi gibi Türkiye’nin en seçkin okullarında görev yapan çok sayıda öğretmenin yerinin değiştirilmesi, velilerde ve öğrenci camiasında büyük yankı uyandırdı. Bazı okullarda neredeyse öğretmen kadrosunun yarısına yakını görevden alınarak başka yerlere gönderildi.

 

ÖĞRENCİLERDEN DUYGUSAL EYLEMLER

Kararın ardından birçok okulda öğrenciler öğretmenlerine destek olmak için harekete geçti. Okul bahçelerinde oturma eylemleri yapan öğrenciler, “Öğretmenime dokunma”, “Maarif susar mı sandınız?” ve “Karanlığa sırtımızı döndük” sloganlarıyla tepkilerini dile getirdi. Öğrenci velileri de bu eylemlere destek vererek, çocuklarının eğitimine doğrudan etki edecek bu kararların yeniden değerlendirilmesini istedi.

 

VALİLİKLER VE BAKANLIK GERİ ADIM ATMADI

İstanbul Valiliği başta olmak üzere bazı yerel yönetimler, sosyal medyada çıkan “öğretmenler açığa alındı” şeklindeki iddiaları yalanlayarak, yaşanan sürecin sadece görev süresi dolan öğretmenlerin tayininden ibaret olduğunu açıkladı. Milli Eğitim Bakanı ise bu protestoların bir kısmının öğrenciler yerine mezun dernekleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından organize edildiğini savundu.

 

EĞİTİMDE GÜVEN KRİZİ KAPIDA

Eğitim sendikaları ve uzmanlar, atama sürecinde şeffaflık ve objektiflik ilkelerinin ihlal edildiğini belirtiyor. Öğretmenlerin uzun yıllar emek verdiği okullardan bu şekilde ayrılmalarının hem motivasyon hem de eğitim kalitesi açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade ediyorlar. Krizin büyümemesi için atamaların yeniden değerlendirilmesi ve objektif kriterlerin ön planda tutulması çağrısı yapılıyor.