Yüksel, vergide adaletli davranılmadığını belirtti. AK Parti hükümetinin özellikle ekonomi politikasını eleştirdi. Geçmişten bugüne bazı verileri meclis kürsüsünden dile getirdi.
Yüksel, şöyle konuştu: işçi ücretlerinden bahsederken içimiz yanıyor. Başta Kartal Belediyesi olmak üzere işçi ücretlerini zamanında ve eksiksiz yatırmak üzere bir çaba içinde olduğumuzu ve yatırmamız gerektiğinin de vurgulamak istiyorum.
Ancak çok iyi hatırlarsınız ki grevli, toplu sözleşme hakkı bu ülkeye geldiğinde, çok yakın zamanda da metal grevi olduğunda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile grevli toplu sözleşme hakkı olan ve yasal bir güvencede olan bu hak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle de iptal edildi.
Yüksel: “Tasarruf Tedbirleri altında belediyeleri çalışamaz hale getirmek istiyorsunuz”
“Vergide adaletsizseniz, toplumu üretime değil tüketime yönlendirdiyseniz ve bugün de tasarruf tedbirleri adı altında belediyeleri çalışamaz hale getirmek istiyorsanız burada bir eksiklik vardır.
Tasarruf tedbirleri diyoruz Cumhurbaşkanlığı’na bakın; 2023 Cumhurbaşkanlığı bütçesi 12.3 Milyar TL
Bu bütçenin %56’sı mal ve hizmet alımı. Cumhurbaşkanlığına bağlı birimlerde 948 kişi çalışıyor. Cumhurbaşkanlığına bağlı 14 uçak vardı. En son sayıyı bilemiyorum. Bu da yetmiyor, artık bakanlar da uçaklarla gezer hale geldi”
Yüksel: “İşçinin cebinden 500 dolar aldınız!”
Yüksel sözlerine şöyle devam etti: “Bir başka örnek büyük spor kulüplerinin, koca inşaat şirketlerinin vergi borçlarına indirim ya da af getirilmesine rağmen, kamu hizmeti yapan belediyelerde nasıl oluyorsa bu iş tam tersine dönüyor!
Asgari ücretin 17 bin TL’de olduğu ülkede, açlık sınırı 19 bin TL. Yoksulluk sınırı 68 bin TL. asgari ücret yoksulluk sınırının altındaysa ve buna rağmen belediyeler bu ücretin 2 katına yakın ücret ödüyorlar. Ben bu ücretin daha fazla olmasını isterim. Ayrıca eğer asgari ücretin veya lokal olarak bazı ücretlerin artmasını istiyorsanız, asgari ücreti arttırın. Yapın 30 bin TL. belediyelerde paşa paşa o ücreti, asgari ücret üzerinden refah payı ekleyerek ödesinler. 2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde asgari ücret ile 7 çeyrek altın alınırken, 2024 yılında 4 veya 3 tane çeyrek altın alınabiliyor. 2002 yılında asgari ücret bin dolara yakındı, 2024 yılında 500 dolar civarında. Yani bir işçinin cebinden 500 dolar alınmış durumda. Bu cennet ülkenin gençleri 2021 verilerine göre 739 bin 364 kişi ekonomik koşullara bağlı olarak yurt dışına gitti. Ustalık anlamında bir emek göçünün ülkemizi nasıl terk ettiğini hep birlikte görüyoruz. BM’ye göre en mutsuz olan 176 ülke arasında Türkiye 76. sırada”
Yüksel: “İşçi ücretlerinin ödenmesi için elimizden geleni yapıyoruz”
“Bizler işçi ücretlerinin bir an evvel ödenmesi için elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Alın terinin ödenmesi konusunda hemfikiriz ancak bu ücretle geçinmek mümkün değil. Yani 17 bin TL’yi konuşmamız gerekiyor. İşçi ücretlerini ödeyelim, biz çuvaldızı kendimize batıralım. Ama siz de deyin ki; bu asgari ücretle geçim mümkün değil! Çok düşük. Bunun 30 bin, 40 bin TL olması gerekir” dedi.
Yüksel: “Eleştiri değil tespit yapıyorum”
Bu sırada AK Partili üyelerin yerlerinden yaptıkları sözlü itirazlara ise “Bu konuşmam 22 yıllık AKP’yi eleştiri değil. Bunlar tespit. Bir yerde çalışan işçinin sağcısı, solcusu, dinsizi, dindarı değil herkes alın terini döküyor. Ve herkes aynı konudan mustarip. Bunu net konuşalım” dedi.
Cemalettin Yüksel, MHP’li Nuri Köksal’ın isim vermeden kendisini eleştirdiği konuya da değindi. “konunun benimle bağlantısı yok” dedi.
Başkanımızın bilgisi dahilinde Cumhuriyet Halk Partisi Başkan Yardımcısıyla beraber bir dernek faaliyetine, bir derneğin davetine katılım sağladık. Ben orada yaptığım konuşmanın içeriğini burada size sunuyorum; Kartal Belediyesi’nin 14 kreşi var. Kartal Belediyesi’nin kız yurdu var ve Mahallemi Dinliyorum etkinlikleri var. Bunlara katkı sağlamamız gerekiyor. Ve gelecek döneme ilişkin planlamaları da buna göre yapıyoruz. Kreşlerden yararlanmamız gerekiyor bunun için müracaat yapmamız gerekiyor. Etüt merkezlerinden yararlanmamız gerekiyor, müracaat etmemiz gerekiyor gibi konuşmalar yaparak sözlerimi tamamladım.
O sırada bir siyasi partide kalktı konuşmalar yaptı. Arkadaşlar biz kolluk kuvvetleri değiliz. Ben polis değilim. Videolar ortada. Eğer hukuksuzluk, adaletsizlik, bölücülük ya da başka bir terim, kavram, suç varsa kolluk kuvvetlerinin, polis gücünün vs. gereğini yapması gerekir. Benimle bağlantısı olmadığını belirtiyorum. Çünkü konu kim ne konuşursa onu bağlar. Bu ortamda ben ne dersem beni bağlar. Sizi bağlamaz. Suçsa benim suçum olur. Dolayısıyla orada benim üzerime düşen şey başkan yardımcısı olarak Kartal Belediyesi hizmetlerini anlatmaya ve Kartal Halkına hizmet etmeye devam edeceğim” dedi.