Arda; belediye meclislerinin yok sayıldığını iddia etti, “Biz bugün belediye meclislerinin bypass edilmesine, bürokratlarla belediye yönetilmesine karşı çıkıyoruz. Yarın seçim kapıyı çaldığında vatandaşa hesabı biz vereceğiz, bürokratlar değil” dedi. Ayrıca; belediye meclislerinin daha aktif çalışması gerektiğini vurgulayarak, “Meclisler el kaldırıp indirme yeri değildir; vatandaş bizden hizmet bekliyor” dedi. Arda: “Ayazda kalmayalım” Ekrem Eray Arda, konuşmasında şunlara değindi; “Kaotik bir dönemden geçiyoruz. Dünyada kaos, Türkiye’de siyasetin göbeğinde büyük bir hesaplaşma var, daha düne kadar büyük işadamı dediklerimizin holdinglerine çeşitli suçlardan el konuluyor ve bu da ekonomide güven ortamını zedeliyor, evet. Ama kardeşim biz de Kartal’dayız; fillerin tepiştiği yerde karıncayız, fazlası değil. Çimenler ezilse de biz Kartal’da işimize bakabilir, evimize rızkımızı taşıyabiliriz. “Filler tepişirken oturup bekleyelim” sesi duyuyorsanız, bu ancak ağustos böceklerinin şarkısıdır değerli arkadaşlar. O şarkıya kapılırsanız, kış gelince ayazda kalırsınız. Ayazda kalmayalım diye söylemek istediklerim var” Arda: “Sırt sırta verirsek ekip ruhuyla altından kalkamayacağımız iş yok” “Tarihimizde Ekim ayının özel bir yeri var; bunların ikisi de aynı mesajı veriyor. 102 yıl önce bir 6 Ekim’de, İstanbul düşman işgalinden kurtarıldı. İstanbul, kaç yıllık bir ezadan sonra, dönemin en büyük güçlerinden, İngilizlerden, Fransızlardan kurtarıldı. İstanbul hükümeti saltanatı korumak için suların durulmasını bekliyordu, millete güvenmek yerine İngiliz’in merhametine yaslanıyordu. Mustafa Kemal Paşa, “Ortalık çok karışık, karşı taraf da çok güçlü, zaten silahımız da yok” diyerek köşesine sinmediği; yiğitçe ortaya çıkıp silahı da bulup buluşturduğu, orduyu da kurduğu için büyük Atatürk oldu. Dağılmış bir ordu ve yorgun millet şarkısını söyleyen bir ağustos böceği değildi, eski püskü bir vapurla Anadolu’nun içlerine ulaşıp sıfırdan bir ülke kurmanın hayalini kuran bir karıncaydı her şeyin başında. İstanbul’un belki bugün de kurtulması lazım ama zaten herkesin hemfikir olduğu bir gerçeği, hukukun siyasete alet edildiği gerçeğini defalarca söyleyerek siyaset yapmış olmayız; ağustos böceğinin şarkısını tutturmuş oluruz. Karınca demiştik, ben isterim biz ateşe su taşıyan karınca olalım. Karınca cüssesine bakmadan doğru yolda yürür ve bilir ki birlikte hareket ettiklerinde, o minik minik vücutlar devleri sırtında taşırlar. Biz kendimize güvenirsek, birbirimize güvenirsek, sırt sırta verirsek ekip ruhuyla altından kalkamayacağımız işin olmadığına inanıyorum” Benzer dersi, Cumhuriyetimizden de çıkarabiliriz. Ay sonu 29 Ekim, Cumhuriyetimizin ilanının 102. yıldönümünü kutlayacağız. Bugün bu vesileyle kutluyor ve bize bir Cumhuriyet armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm İstiklal Harbi kahramanlarımızı saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Yaşasın Cumhuriyet! Değerli arkadaşlar; milli egemenliğin tecelli ettiği, en güçlü olması gereken kurumumuz TBMM’nin çıkardığı ilk kanun, Ağnam Resmi Kanunu’dur. Savaşın ortasında çıkan bu kanunun konusu nedir, tahmin edebilir misiniz? Küçükbaş hayvanlardan alınan vergi! Mustafa Kemal Paşa bir yandan kaç cephede savaş yürütürken, halkın verginin artırılacağından doğan endişesini de gidermeye çalışıyordu. Savaşı kazanmak için hem gelire ihtiyaç vardı hem de milletin yaşam koşullarını belli bir seviyede tutmaya. Mustafa Kemal Paşa, Atatürk olduysa; ideallerini gerçekleştirmek için çıktığı yolda gündelik hayatın gerekliliklerini görmezden gelmeyerek oldu. “Yarın seçim kapıyı çaldığında vatandaşa hesabı biz vereceğiz, bürokratlar değil” Ekrem Eray Arda, belediye meclislerinin yok sayıldığını ve belediyelerin bürokratlar ile yönetildiğini söyledi; “Yarın seçim kapıya geldiğinde vatandaşa hesabı biz vereceğiz. Bürokratlar değil” dedi Değerli arkadaşlar, içinde yaşadığınız dünyayı değiştirmek istiyorsanız, önce o dünyanın kurallarına göre oynayacaksınız. Gündelik hayatın gerekliliklerini yerine getirmelisiniz. Kartal bugün tüm planları tamamen geçmiş, İstanbul’da kentsel dönüşüm hususunda herhangi bir problemi olmayan neredeyse tek ilçemizdir. Türkiye’nin en başarılı dönüşüm hikayesine imza atabilecek güçteyiz; bir adım ilerleme yoksa bunun sebebini dışarıda aramamak gerekir. CHP’li yol arkadaşlarım, biz nasıl “25 senedir topladığınız deprem vergilerini ne yaptınız?” diye hükümete hesap sorabiliyorsak, yarın da gelip bize “Kardeşim siz o belediye meclislerinde neler yaptınız?” diye sorarlar. Biz bugün belediye meclislerinin bypass edilmesine, bürokratlarla belediye yönetilmesine bu yüzden karşı çıkıyoruz. Yarın seçim kapıyı çaldığında vatandaşa hesabı biz vereceğiz, bürokratlar değil” “Kartal adına kazananlardan olalım” Eleştirilerinin yapıcı yönde olduğunu vurgulayan Arda, “Konuyla ilgili eleştirilerim, Kartal adına kazananlardan olmak içindir” dedi. Değerli arkadaşlar, vatandaş her şeyin hesabını çok iyi biliyor. Hele ki Ankara gündemine fazla takılıp sokaklarda çöp dağları olunca herkes görüyor ve maalesef kokluyor da! “Yok biz illa Ankara gündemine takılacağız” diyorsanız da gündemi de iyi takip etmek gerekir. Cumhurbaşkanımız geçen hafta TOKİ’nin 500 bin kiralık sosyal konut geliştireceğini söyledi. Kentsel dönüşüm işi, bugün siyaset üstü bir konudur. Milletin talebidir, devletin politikasıdır. Ortada bir iş var ve yapılması gerekiyor. Bunu yapmaya biz erinirsek, başkası yapacak. Devlet politikası ne yöndeyse o yönde proje geliştirenler kazanacak. Konuyla ilgili eleştirilerim, Kartal adına kazananlardan olmak içindir. Arda; “Meclisler el kaldırıp indirme yeri değildir; vatandaş bizden hizmet bekliyor”Kartallı politikacıların, Anakara siyasetinden çıkıp, Kartal’ın sorunlarıyla, burada yaşayan vatandaşların dertleriyle ilgilenmesi gerektiğinin altını çizen Arda; “Meclisler el kaldırıp indirme yeri değildir; vatandaş bizden hizmet bekliyor” dedi. “Başarılı siyaset, gündeme uymakla değil, gündem yaratmakla olur. Kaldı ki burası bir ilçe meclisi, bizim gündemimiz Kartal. İlla bir gündeme uyulacaksa bu Ankara’da parti koridorlarında yaratılan gündem değil, Kartal çarşıda oturup bir çay içerken insanların konuşmalarındaki yakaladığınız gündem olmalıdır. Vatandaşın derdiyle dertlenmeyen bir yönetim başarılı olamaz. Vatandaş işini doğru yapanın yanında olur. İnsanların hayatına dokunmaktan büyük siyaset yoktur, insanları sokaklara davet etmek olsa olsa çıkmaz sokaktır. Her şeyden önce siyasetçi zaten vatandaş habire sokağa çıkmak zorunda kalmasın diye vardır, vatandaşın sorununu çözmek için vardır. “Biz bu sorunu çözemiyoruz, siz buyrun gelin” dediğinizde kendinizi de yok saymış oluyorsunuz. Ben buna razı değilim; biz bu oyunu bozarız, bu sorunu çözeriz. İşimiz bu, zaten işimizi yapıyoruz. Zaten siyaset yapmayacaksak, vekil olarak aldığımız işi asile aynen iade edeceksek neden bugün buradayız? Belediyecilik yapmayacaksak neden bu sıralardayız; bunca bilgi ve tecrübeyi mezara mı götüreceğiz? Biz belediyeyiz, kamuyuz; belediye dediğiniz devletin unsurudur arkadaşlar. Meclisler el kaldırıp indirme yeri değildir; vatandaş bizden hizmet bekliyor”“Kıymetli sporcumuzu kaybetmemeliyiz”Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz yıl sembolik denilecek rakamlarla bir yatırım yaptık. Genç bir kardeşimizi belediyemizin spor kulübüne kazandırdık ve kürek branşında üst üste madalyalar kazandık. Çok cüzi bir yatırımla Kartal Belediyespor’umuzu milli takımımıza oyuncu veren, Avrupa’da temsil edilen bir hale getirdik. Milyonlarla yakalanamayan görünürlüğü ve ilgiyi, Kartal’ın yapısına uygun doğru alanı yakalayarak, bu alana yatırım yaparak, genç kardeşlerimize inanarak yakaladık. Bakın Fatih kardeşimiz bu hafta Avrupa Şampiyonası’nda ve önümüzdeki ay Dünya Şampiyonası’nda yarışacak; bu vesilesiyle kendisine başarılar diliyorum. Böyle bir kardeşimizi, böyle biz değerimizi asla kaybetmemeliyiz, tıpkı daha önce kaybettiğimiz, asıl değerimiz olan Kartalspor gibi.“Kartallı her yerde göğsünü gere gere Kartallıyım demelidir”Değerli arkadaşlar, spor benim hayatımda çok büyük bir yer tutuyor. Sporculuk geçmişim ve spor yöneticiliği tecrübelerimden çıkardığım ve paylaşmak istediğim dersler var. Takım sporları, insanlara birlikte hareket etme kapasitesi kazandırır. Zaten insanlara ticarette de siyasette de başarı kazandıran da bu organizasyon becerisidir. Spora yapılan yatırımların kısa, orta ve uzun vadede karşılıkları vardır. Kısa vadede medya görünürlüğü, orta vadede artan ticari hareketlilikse uzun vadede de aynı duygulara sahip bir topluluktur. Böyle bir topluluk olduktan sonra da gerisi kendiliğinden gelir. Ben Kartallının göğsünü gere gere “Kartallıyız” demesini istiyorum Kadıköy’de de, Beşiktaş’ta da. Bunun için imkanlarımıza en uygun olduğu için ilk de olması gereken yatırım, spora yapılan yatırımlardır. Biz bu yüzden bunu öne çıkarmak için uğraştık, yaşanan problemler için de bu yüzden sitemkarız.“Vatandaş parti içi meselelerle uğraşmaktan memleket meselelerine bakamayanların biletini keser”Spor, organizasyon becerisi kazandırır dedik; saat gibi işleyen bir organizasyon da maçı kazandırır. Her takımın bir hedefi, hedefi doğrultusunda yöneticileri ve eldeki imkanlar nispetinde bir yetenek havuzu vardır ve ilk 11 de bu yetenek havuzundan çıkarılır. Sahaya çıkan kadrodaki 10 numara seyircilerin gözünün en çok üstünde olduğu oyuncudur, yıldızdır. Ancak tüm sistemi tek bir oyuncuya uydurursanız, oyuncunun formu düştüğünde, sakatlandığında, kart cezalısı olduğunda sisteminiz çöker. Bugün bizim yaşadığımız da buna benzer. Ne yazık ki bizim takım 10 numaranın geri gelmesini bekleyerek vakit geçiriyor. Ben de bunun böyle olmasını istiyorum ama bu bir strateji değildir; bu sezonu kaybettiğimizi kabullenmek ve ileriki sezonlardaki galibiyetleri de riske atmaktır. Milletin acil çözülmesi gereken dertleri var ve bizim, bu milletten oy alıp meclislere gelen siyasetçiler olarak, ne haksızlıkların giderilmesini bekleme ne de içinde bulunduğumuz dönemi kaybedilmiş görme lüksümüz var. Vatandaş parti içi meselelerle uğraşmaktan memleket meselelerine bakamayanların biletini keser. Oyunun bu gerçeğe göre oynanması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.“Aynı takımın oyuncusuyuz. Mücadelemiz böyle olmalıdır. İçerideki arkadaşlarımıza yapacağımız en büyük iyilik de budur”Siyasi tarihimiz de bize bunu göstermektedir. Demokrat Parti’nin ileri gelenleri yalnızca hapse atılmadı, idam edildi arkadaşlar. Atatürk’ün son başbakanı Celal Bayar idam cezası aldı. İnsanlar yıllarca siyasetten men edildi, birçoğu tekrar siyasete dönemedi. Siyaseti bırakın, aileler dağıldı. Bugünkü şartlarla kıyaslanınca çok daha ağırdı şartlar ama kimse mahkemeleri siyaset malzemesi yapmayı da düşünmedi, milleti sokaklara dökmeyi de. Çünkü onlar, kendi sorunlarının millet için tali sorunlar olduğunu biliyordu. Milletin asli sorunlarını çözmedikçe kendi yaşadıkları haksızlığın hiçbir anlamı olmadığının bilincindeydiler. Gitti Demokrat Parti, geldi Adalet Partisi; hizmet kesilmedi, aynı hareket oyuncu değişiklikleriyle devam etti. Kimse tasfiye edilmedi, herkes yeni harekette kendine bir yer buldu. En önemlisi, lider bıraktıkları takım siyasi yasakları bittiğinde yine liderdi. Bunu sağlayan, demokrat geleneğin yaptığı işlerle milletin gönlüne girmiş olmasıydı. Bu hikayeden ders çıkarıp siyasi yolculuğumuza bir takım olduğumuz ve bir takım gibi hareket etmemiz gerektiği bilinciyle devam etmeliyiz. İçerideki arkadaşlarımıza yapacağımız en büyük iyilik de budur.Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Politika
09 Ekim 2025 - 21:15
Ekrem Eray Arda: "Belediye Meclisleri Bypass Ediliyor!"
CHP Kartal Belediye Meclis Üyesi Ekrem Eray Arda, Kartal Belediye meclisinde gündem dışı konuşmalarda söz aldı. Arda, partisine, meclis üyelerine ve belediye yönetimine özeleştiri yaptı.
Politika
09 Ekim 2025 - 21:15




