Dün başta İstanbul olmak üzere yurdun çeşitli yerlerinde yaşanan ve yer yer doluya dönen sağanak yağış felakete dönüşmüş, İstanbul'da bir, Bursa'da ise beş kişi yaşamını yitirmişti. İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, kentsel dönüşümün önemine değinerek "Kağıthane, Esenyurt, Beyoğlu, Eyüp ve daha birçok noktada çarpık kentleşme, bitişik nizam yapılaşma halen yoğun. Bu semtler alan büyüklüğüne göre ciddi nüfus yoğunluğu barındırıyor. Ayrıca bu ilçelerde ve başka ilçelerdeki birçok noktada dere yataklarında gecekondu ve biraz daha gelişmiş seviyedeki yapılar da varlığını koruyor. Hatta yine bu alanlarda, çok katlı, yıkılıp yeniden yapılan çok sayıda yapı var. Aslında konu temelde kentsel dönüşüm ve imar planlarıyla ilgili" dedi.
"YOL SEVİYESİNDEN ÇOK AŞAĞIDA DAİREYE İZİN VERİLMEMELİ"
Konutların sel riski göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Altan "Özellikle apartmanlarda alanın sel riski de göz önünde bulundurularak yol seviyesinden çok aşağıda daireye izin verilmemeli. Drenaj mutlaka çok iyi yapılmalı. Yani yağmur suyu ve benzeri tahliye sistemleri tam olmalı. Konut hakkı gelişmiş ülkelerde çevrecilik ve ilerleme seviyesi bağlamında gündemde olan bir konu. Yani insanların temel insani şartlarda barınma hakkı olarak düşünebiliriz. Özellikle küresel ölçekte büyükşehirlerin önüne çıkan bir konu. Günümüzde kentleşme ve kentte yaşayan nüfus oranı geçmişte hiç olmadığı oranda arttı. Daha da artma eğilimi gösteriyor. İmar planları ve kentsel dönüşüm ve hatta daha büyük ölçeklerde bütüncül yaklaşımlarla konunun önü alınabilir. Yapılarla ilgili afet yönetmeliklerine uyumun tam denetimi ve gerekirse bu yönetmeliğin belirli revizelerle geliştirilmesi de düşünülebilir" ifadelerini kullandı.
"YOL SEVİYESİNDEN ÇOK AŞAĞIDA DAİREYE İZİN VERİLMEMELİ"
Konutların sel riski göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Altan "Özellikle apartmanlarda alanın sel riski de göz önünde bulundurularak yol seviyesinden çok aşağıda daireye izin verilmemeli. Drenaj mutlaka çok iyi yapılmalı. Yani yağmur suyu ve benzeri tahliye sistemleri tam olmalı. Konut hakkı gelişmiş ülkelerde çevrecilik ve ilerleme seviyesi bağlamında gündemde olan bir konu. Yani insanların temel insani şartlarda barınma hakkı olarak düşünebiliriz. Özellikle küresel ölçekte büyükşehirlerin önüne çıkan bir konu. Günümüzde kentleşme ve kentte yaşayan nüfus oranı geçmişte hiç olmadığı oranda arttı. Daha da artma eğilimi gösteriyor. İmar planları ve kentsel dönüşüm ve hatta daha büyük ölçeklerde bütüncül yaklaşımlarla konunun önü alınabilir. Yapılarla ilgili afet yönetmeliklerine uyumun tam denetimi ve gerekirse bu yönetmeliğin belirli revizelerle geliştirilmesi de düşünülebilir" ifadelerini kullandı.