Malumunuz... CHP Kurultay Takvimi açıklandığından bu yana tespitlerimi öncelikle İlçe Başkan adayları üzerinden paylaşıyorum.
Önce Veysel Can'ın "Adayım" çıkışını, sonrasında da Muammer Çelebi'nin dönemindeki "tutarlı" tavrını sizlere aktardım. Tabii ki başka adaylık düşünenler de vardır hatta birkaçının adını da önceki köşe yazılarımda paylaştım ama bu iki isim öne çıktı.
Sosyal Medyada bazı CHP'li arkadaşlar beni, ya Muammer Çelebi ya Veysel Can yanlısı olmak ile itham eder oldular. Haklılar! Çünkü ortada "Ben adayım" diye yüreklice çalışan başka aday yok. Olsa onları da burada yazardım.
Haksız oldukları konu ise taraf olduğumdur. Asıl taraf olan benim yazımın ardından taraf oldun diyenlerdir. Hangisine karşı çıkıyorlarsa o kişinin yazısına itiraz etmiş oldukları açıkça bellidir.
Köşe yazarı olarak görevim, bu süreçte olabildiğince partililerin bilgilenmesini ve düşüncelerini buradan aktarmak olacaktır. Farklı bir tavır ya da tarafgirlik hem doğama hem mesleğimin ahlakına ters olur ki bunu en iyi gerçek CHP'li dostlarım bilirler.
***
Efendim günlerdir sahadayım. İstanbul'un CHP Belediyesine sahip olan 4 ilçesinde her mevkide, makamda ya da sokakta olan CHP'liler ile de tesadüf edip konuşuyorum. Mahalleleri geziyor ve kongre sürecindeki tavırlarını sorguluyorum. Son 10 günde yaklaşık 100 civarında kişi ile bir nevi anket yaparcasına sordum.
"Geleceğin CHP'si nasıl şekillenmeli? Üye olarak partinin delegesi, meclis üyesi, ilçe yönetimi ve başkanlarından ne beklersiniz? Nasıl insanlar olmalı?" gibi sorular sordum. Açıkça yanıtladılar.
Üyelerin ekseriyetinden aldığım cevapların en çok ortaklaşan 4 maddesini paylaşayım.
1- Partide hemşehricilik, köylümcülük, ailemcilik bitmeli. Bırakın belediyeleri, partide bile aynı soyadından, aynı köyden onlarca insanın olduğu yerde üyeler neyi, kiminle, kime anlatacak? Sokağa çıkıp partiyi anlatacak, anlattıracağımız adamlar liste dışı kalıyor. Konuşamayan, vakit ayıramayacak, iş bulma ümidindeki kişiler gelip delege oluyorlar. Bu düzen bitmeli.
2- Delegelik tamam ama İlçe Yönetim Kurulunda belediye çalışanı ya da belediye şirketlerinde yönetici olanlar görev almamalı. İlçede görev almayı çok isteyen belediye ilişkisini bitirmeli. Belediye şirketlerinin yöneticileri il ya da genel merkez delegesi olmamalı. Hem belediyede yetkili hem partide etkili olunca, üyelere olan ilgi, delegeye olan alaka azalıyor.
3- Mevki, makam ve unvan sahipleri kongre sürecinde güçlerini sahada kullanıp üyelerin sağlıklı liste yapmasını engelliyor. Özellikle belediye görevi olanlar bu süreçlerde etkin olmamalı. "Belediyede siyaseti başkan yapar" ilkesine uyulmalı ancak başkanlar da parti içine değil dışına yönelik hamleler yapmalı. Oy arttıracak siyaset dilini benimsemeli.
4- Üst üste 2 dönem delege olmuş kişiler bir dönem dinlenmeli. Hiç delege olmamış kişilere de hak verilmeli. Bu dönem amca oğlu, bir dahaki dönem dayı oğlu, sonra hala oğlu diye hazırlanan listeler oluşturulmamalı. Aynı aileden 2 kişi delege olmamalı.
Tavsiyemdir. Bu maddelere uyulsun.
Hatta CHP İlçe Başkanları yaptığım bu yüzyüze anketi, parti üyesi olmayan anketörler eli ile yaptırsın.
Farklı sonuçlar da çıkacaktır ama tepkilerin ağırlığı bu 4 maddede toplanıyor.
Partim gelişmiyor. Üyesi çoğalmıyor diye şikayet edenlere duyurulur.
Kalın sağlıcakla...