Mazisi neredeyse 145 yılı bulan anayasa tartışmaları toplum ve devlet hayatımıza ambargo koymuştur. Devlet ile millet arasındaki karşılıklı sorumlulukları esas alan anayasalar değiştirilemez metinler değildir. Anayasanın yazılması kaçınılmaz bir görevdir. Bir toplum sözleşmesi olan anayasanın, tarihin ve toplumun gerisine düşmeden devlet millet uyumunun kökleştirmesi yegane öğesidir. yeni anayasa yapmak demek milletin ihtiyaçlarını idrak etmek demektir. Muhtemel hangi öneri üzerinde konuşursak konuşulalım ilke ve felsefenin anayasanın birinci maddesinde kesin bir dille temellenmesidir.
MHP yeni anayasa konusunda sık sık dile getirdiği çalışmalarını bitirmiş ve metin yazımı sonuçlanmıştır. 100 maddelik yeni anayasa adıyla yeni anayasa önerimizin hazırlık aşaması tamamlanmıştır. İlk sözümüz yerine getirilmiştir. Ön çalışma şu anda elimizdedir.
Partimiz Cumhuriyetin 100. yılında 100 maddelik yeni anayasa önerilerimizi milletimize ve siyasi mutahaplarına bugün itibariyle duyurmaktadır. Yeni yönetim sisteminin doğasıyla çatışmayan, Türkiye'nin güçlü rolünü destekleyecek yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır. Cumhuriyetin 100. yılı yeni bir anayasa hazırlamak için büyük bir ilham kaynağı olarak önümüzdedir.MHP bu sorumluluk bilinciyle cumhuriyetin 100. yılı anısına ilgili çalışmasını milletimizin bilgisine sunmaktadır. Demokratik bir anayasa konusunda sayısız rapor kamuoyunda paylaşılmıştır. Anlaşmazlıklar mutabakat arayışlarını her seferinde sabote etmiştir.Türkiye'de siyasi partiler geçmişte anayasa için çalışmalar yapsa da bu girişimler her defasında yarım kalmıştır. Geldiğimiz bu aşamada siyasi partilerin nasıl bir anayasa istediklerini somut bir şekilde ortaya koymalıdır. Samimiyiz, taşıdığımız misyon ve yeni anayasa önerimizle hazırız. Anayasa çalışmalarına bu yılın başından itibaren başlamıştık.YENİ ANAYASA ÖNERİSİNİN ÖZELLİKLERİ4 kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır. Kısa yada uzun bir anayasa değil, kaliteli temel hukuk anlayışı ile çatısı örülmüştür. Anayasa başlangıcı Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan bir anlayışla yazılmıştır.Devletin genel esasları ilk 5 maddede yer alanlar tek maddede birleştirilmiş ve 'Bu madde değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez' yazılmıştır.Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır. Anayasanın 3. kısmında 3 bölüm halinde yasama, yürütme ve yargı başlıklarıyla düzenlemiştir. TBMM Başkanı'na tarafsız konumuyla siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi eklenmiştir. Milletvekillerinin dokunulmazlığı ile düşme sebebine dair belirsizlikler onarılmıştır. Başkanlık sistemi yeni anayasa sistemi ile kurumsal yapıya kavuşturulmuş, Başkanlık ile birlikte 2 başkan yardımcısı seçilmesi şeklinde belirlenmiştir.Yargı organlarının yapılanmasına yargı ayrılığı sistemi devam ettirilmiş, Anayasa Mahkemesi özel bir statüde düzenlenmiş, siyasi parti kapatma davaları yüce divan adıyla yeni bir mahkemeye verilmiş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM'nin yetkileri genişletilmiştir. TBMM'nin 100 maddelik anayasa önerisi bir bütün olarak hazırdır.Bahçeli'nin duyurduğu 100 maddelik yeni anayasa önerisi özetle şu şekilde sıralandı:* Anayasa önerimiz, “Başlangıç, Genel Esaslar, Temel Hak ve Ödevler, Cumhuriyetin Temel Organları ve Son Hükümler” şeklinde dört kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır.* Şekli bakımdan kısa ya da uzun bir anayasa değil, “Kaliteli temel kanun” anlayışı ile çatısı örülmüştür.* Anayasanın başlangıcı, dünyada 164 ülke anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazılmıştır.* Başlangıca, “Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti” düsturu ile giriş yapılmıştır.* Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlen, “Devletin şekli ve nitelikleri” aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında “Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” denilmiştir.* Anayasa’nın ikinci kısmında “Temel Hak ve Ödevler” düzenlenmiş, birinci bölümde tüm haklara dair ortak rejimi belirleyen “Genel Hükümler” yer almış, ikinci bölümde “Haklar ve Hürriyetler” başlığı ile temel hak ve hürriyetler “sınıflandırılmadan” en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuştur.* Temel haklara dair genel rejimde “Hakların bütünlüğü” yaklaşımı esas alınmış, sınırlama rejimi tek bir maddede düzenlenmiş, temel hak ve hürriyetlerin korunması kenar başlığı altında yeni bir madde eklenmiştir.* Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır.* Temel hak ve hürriyetlerin kapsamı, taraf olduğumuz insan hakları sözleşmeleri baz alınarak kanunla belirlenmesi öngörülmüş, hakları düzenleyen maddelerde sadece ek güvencelere yer verilmiştir.* Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşım gerçek anlamıyla buluşturulmuştur.* Anayasa’nın üçüncü kısmında, üç bölüm halinde “Cumhuriyetin Temel Organları”, yasama, yürütme ve yargı başlıkları ile düzenlenmiş, Yasama organı için “Milli birliği sağlama”, yürütme için “Kurumsallaşmış başkanlık sistemi”, yargı için “Bağımsız ve tarafsız yapılanma” anlayışı ön plana çıkarılmıştır.* Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan “Milli birliği sağlama” misyonu daha da güçlendirilmiştir.* Bu kapsamda TBMM Başkanı’na “Tarafsız konumuyla” milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklenmiştir.* TBMM’nin yetkileri; kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirilmiştir.* Milletvekillerinin dokunulmazlığıyla milletvekilliğinin düşme sebeplerine dair belirsizlikler giderilmiştir.* Yürütme organı “Başkan” ve “İdare” şeklinde iki başlık altında düzenlenmiş, Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde “kurumsal yapıya” kavuşturulmuş, Başkan ile birlikte iki Başkan Yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, Başkanlık Kabinesi anayasal statüye dahil edilmiş, Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getirilmiş, Başkanlık Kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlenmiştir.* Türkiye’nin üniter yapısına uygun olarak, idarenin kuruluşunda “kanunilik ilkesi” sağlam ve sağlıklı bir içeriğe taşınmıştır.* Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada “il esası” korunmuştur.* Anayasal kurumlardan Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Kurumu varlığını sürdürmüş, Diyanet İşleri başkanlığı “Türkiye Diyanet Kurumu” olarak yeniden yapılandırılmış, Yükseköğretim Kurulu’nun oluşumunda TBMM’nin yetkileri artırılmış, yeni bir kurum olarak “Türkiye Liyakat Kurumu” önerilmiş ve Türkiye Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.* Yargı organının yapılanmasında, “Yargı ayrılığı sistemi” devam ettirilmiş, Hakimler ve Savcılar Kurulu, “Yargı Yüksek Kurulu” adıyla yeniden ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış, Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil, özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları “Yüce Divan” adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu’nun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM’nin yetkileri genişletilmiştir.* Anayasa’nın son kısmında değiştirilme usulü genel olarak korunmuş, Anayasa değişikliklerini halkoyuna sunma konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yetki verilmiştir.
MHP yeni anayasa konusunda sık sık dile getirdiği çalışmalarını bitirmiş ve metin yazımı sonuçlanmıştır. 100 maddelik yeni anayasa adıyla yeni anayasa önerimizin hazırlık aşaması tamamlanmıştır. İlk sözümüz yerine getirilmiştir. Ön çalışma şu anda elimizdedir.
Partimiz Cumhuriyetin 100. yılında 100 maddelik yeni anayasa önerilerimizi milletimize ve siyasi mutahaplarına bugün itibariyle duyurmaktadır. Yeni yönetim sisteminin doğasıyla çatışmayan, Türkiye'nin güçlü rolünü destekleyecek yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır. Cumhuriyetin 100. yılı yeni bir anayasa hazırlamak için büyük bir ilham kaynağı olarak önümüzdedir.MHP bu sorumluluk bilinciyle cumhuriyetin 100. yılı anısına ilgili çalışmasını milletimizin bilgisine sunmaktadır. Demokratik bir anayasa konusunda sayısız rapor kamuoyunda paylaşılmıştır. Anlaşmazlıklar mutabakat arayışlarını her seferinde sabote etmiştir.Türkiye'de siyasi partiler geçmişte anayasa için çalışmalar yapsa da bu girişimler her defasında yarım kalmıştır. Geldiğimiz bu aşamada siyasi partilerin nasıl bir anayasa istediklerini somut bir şekilde ortaya koymalıdır. Samimiyiz, taşıdığımız misyon ve yeni anayasa önerimizle hazırız. Anayasa çalışmalarına bu yılın başından itibaren başlamıştık.YENİ ANAYASA ÖNERİSİNİN ÖZELLİKLERİ4 kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır. Kısa yada uzun bir anayasa değil, kaliteli temel hukuk anlayışı ile çatısı örülmüştür. Anayasa başlangıcı Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan bir anlayışla yazılmıştır.Devletin genel esasları ilk 5 maddede yer alanlar tek maddede birleştirilmiş ve 'Bu madde değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez' yazılmıştır.Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır. Anayasanın 3. kısmında 3 bölüm halinde yasama, yürütme ve yargı başlıklarıyla düzenlemiştir. TBMM Başkanı'na tarafsız konumuyla siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi eklenmiştir. Milletvekillerinin dokunulmazlığı ile düşme sebebine dair belirsizlikler onarılmıştır. Başkanlık sistemi yeni anayasa sistemi ile kurumsal yapıya kavuşturulmuş, Başkanlık ile birlikte 2 başkan yardımcısı seçilmesi şeklinde belirlenmiştir.Yargı organlarının yapılanmasına yargı ayrılığı sistemi devam ettirilmiş, Anayasa Mahkemesi özel bir statüde düzenlenmiş, siyasi parti kapatma davaları yüce divan adıyla yeni bir mahkemeye verilmiş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM'nin yetkileri genişletilmiştir. TBMM'nin 100 maddelik anayasa önerisi bir bütün olarak hazırdır.Bahçeli'nin duyurduğu 100 maddelik yeni anayasa önerisi özetle şu şekilde sıralandı:* Anayasa önerimiz, “Başlangıç, Genel Esaslar, Temel Hak ve Ödevler, Cumhuriyetin Temel Organları ve Son Hükümler” şeklinde dört kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır.* Şekli bakımdan kısa ya da uzun bir anayasa değil, “Kaliteli temel kanun” anlayışı ile çatısı örülmüştür.* Anayasanın başlangıcı, dünyada 164 ülke anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazılmıştır.* Başlangıca, “Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti” düsturu ile giriş yapılmıştır.* Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlen, “Devletin şekli ve nitelikleri” aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında “Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” denilmiştir.* Anayasa’nın ikinci kısmında “Temel Hak ve Ödevler” düzenlenmiş, birinci bölümde tüm haklara dair ortak rejimi belirleyen “Genel Hükümler” yer almış, ikinci bölümde “Haklar ve Hürriyetler” başlığı ile temel hak ve hürriyetler “sınıflandırılmadan” en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuştur.* Temel haklara dair genel rejimde “Hakların bütünlüğü” yaklaşımı esas alınmış, sınırlama rejimi tek bir maddede düzenlenmiş, temel hak ve hürriyetlerin korunması kenar başlığı altında yeni bir madde eklenmiştir.* Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır.* Temel hak ve hürriyetlerin kapsamı, taraf olduğumuz insan hakları sözleşmeleri baz alınarak kanunla belirlenmesi öngörülmüş, hakları düzenleyen maddelerde sadece ek güvencelere yer verilmiştir.* Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşım gerçek anlamıyla buluşturulmuştur.* Anayasa’nın üçüncü kısmında, üç bölüm halinde “Cumhuriyetin Temel Organları”, yasama, yürütme ve yargı başlıkları ile düzenlenmiş, Yasama organı için “Milli birliği sağlama”, yürütme için “Kurumsallaşmış başkanlık sistemi”, yargı için “Bağımsız ve tarafsız yapılanma” anlayışı ön plana çıkarılmıştır.* Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan “Milli birliği sağlama” misyonu daha da güçlendirilmiştir.* Bu kapsamda TBMM Başkanı’na “Tarafsız konumuyla” milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklenmiştir.* TBMM’nin yetkileri; kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirilmiştir.* Milletvekillerinin dokunulmazlığıyla milletvekilliğinin düşme sebeplerine dair belirsizlikler giderilmiştir.* Yürütme organı “Başkan” ve “İdare” şeklinde iki başlık altında düzenlenmiş, Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde “kurumsal yapıya” kavuşturulmuş, Başkan ile birlikte iki Başkan Yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, Başkanlık Kabinesi anayasal statüye dahil edilmiş, Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getirilmiş, Başkanlık Kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlenmiştir.* Türkiye’nin üniter yapısına uygun olarak, idarenin kuruluşunda “kanunilik ilkesi” sağlam ve sağlıklı bir içeriğe taşınmıştır.* Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada “il esası” korunmuştur.* Anayasal kurumlardan Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Kurumu varlığını sürdürmüş, Diyanet İşleri başkanlığı “Türkiye Diyanet Kurumu” olarak yeniden yapılandırılmış, Yükseköğretim Kurulu’nun oluşumunda TBMM’nin yetkileri artırılmış, yeni bir kurum olarak “Türkiye Liyakat Kurumu” önerilmiş ve Türkiye Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.* Yargı organının yapılanmasında, “Yargı ayrılığı sistemi” devam ettirilmiş, Hakimler ve Savcılar Kurulu, “Yargı Yüksek Kurulu” adıyla yeniden ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış, Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil, özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları “Yüce Divan” adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu’nun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM’nin yetkileri genişletilmiştir.* Anayasa’nın son kısmında değiştirilme usulü genel olarak korunmuş, Anayasa değişikliklerini halkoyuna sunma konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yetki verilmiştir.