Başkan Yüksel; Öncelikle bütün meclis üyesi arkadaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Ülkece yaşadığımız büyük felaket, sıkıntılar ve pandemi sürecinin yoğunluğu, corona ile mücadele her birimiz açısından çok yoğun ve sıkıntılı geçen bir süreçti. Tabi süre zarfından covid-19 nedeni ile kaybettiğimiz komşularımız, tanıdıklarımız, arkadaşlarımız oldu. Her birine Allah’tan rahmet diliyorum. Eminim sizlerin de etrafınızda tanıdığınız arkadaş, akraba, komşularınız bu üzüntülü hadiseyi yaşamıştır. Hatta aramızdan da bazı arkadaşlarımız coronavirüs pandemi sürecinde pozitif sürece yakalanıp Allah'tan sağlıklarına geri dönmüşlerdir. O arkadaşlarımıza da tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletip, acil şifalar dilerim. Bu süreç içerisinde belediye personeline ki arkadaşlarımızdan da corona testi pozitif olan çalışma arkadaşlarımız oldu. İlgili arkadaşlarımız hem kurumun içerisinde hem kurum dışındaki arkadaşlarımızın takipleri ile o arkadaşlarımızla pozitiften negatif sürecine doğru geçip sağlıklarına kavuştular” dedi.
“Yoğun Bir Mücadele Verdik”
Başkan Yüksel, yoğun bir mücadele verildiğinin altınızı çizip; “Pandemi süreci ile alakalı anlatılacak aslında çok konu var. Sizler ile paylaşacağımız çok engin tecrübelerimiz ve yoğun mücadelemiz oldu. Özellikle 6 Mart ile başlayan bir süreç yaşadık. İlk coronayı duyduğumuzda ilk toplantımızı o vakitte yapmıştık. Akabinde ilk müdahaleye 10 Mart'ta Karlıtepe’de ki bir okulumuzu ilaçlayarak başlamıştık. Sonrasında yoğun bir şekilde hem okullar hem ibadethaneler hem kamu kurumlarında korona ile mücadele ile ilgili çalışmalar yaparken sürecin bir anda ne kadar hızlandığını hep beraber gördük. Bu süreç kolay olmadı tabii ki. Virüs tehlikesi hala geçmedi. Bizler de sosyal ve iş hayatımızda yeni normal sürecin getirdiği bazı değişiklikleri uygulamaya başladık. Artık meclis oturumlarımıza dışarıdan katılım almayacağız. Bugün aramızda CHP kartal İlçe Başkanı, DSP Kartal İlçe Başkanı ve İYİ Parti İlçe Başkanımız aramızda. Pandemi nedeni ile bu süreçte dikkatli olmalıyız. Koridordaki arkadaşlar da hava sirkülasyonuna dikkat ederlerse, süreci daha sağlıklı yürüteceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Süreç Kolay Olmadı”
“17 Mart’tan sonra süreç arkadaşlar çok hızlandı. Çok hızlı bir şekilde bize tedbirlerimizi almaya gayret gösterdik. 10 Mart’ta hem mevcut hali hem bir kademe ileri gittikten sonra nelerle karşılaşabiliriz, neler yapılabilir? İle ilgili ilgili arkadaşlarımıza toplantı yaptık. Uzman arkadaşlarımıza toplantı yaptık ve elbette ki sağlık bakanlığımızın ve bilim kurulunun tariflediği konular ile alakalı bizlerde önlemlerimizi almaya çalıştık. Tabi ölüm vakalarının artması ile beraber insanların duyarlılığı biraz artsa da, benim ilk tespitim; popüler verilerin yani ünlü birini de corona vakasına yakalanmasının ardından toplumumuzda duyarlık biraz daha arttı. İlk Fatih Terim'in coronaya yakalandı haberinden sonra ben etkileşimin çok daha büyük olduğunu, insanlarda duyarlılığın daha çok büyüdüğünü fark ettim. Maalesef acı hadiseler de yaşadık. Sonra bir siyasi parti lideri vefat etti. Anlaşıldığı gibi coronanın kimseyi tanımadığını o vakitte anlamış olduk. Çok fazla önlemler ve tedbirler aldık. Çok fazla hizmetler yaptık”
Başkan Yüksel, Komşu İletişim Merkezi’nin pandemi süresinde ve şimdi ki günlerde olan önemine değindi. İletişim merkezi hizmet organizasyonunu yönetti, diyen Başkan Yüksel şöyle devam etti; “Tabi bu süreci yönetebilmek için de “Komşu İletişim Merkezini” devreye soktuk.. Komşu iletişim merkezinden bir önceki toplantılarda bahsetmiştim sizlere. Bu iletişim merkezi hizmet organizasyonunu yönetti diyebilirim. Vatandaşların taleplerini, bizlerin söylemlerini organize eden, kayıt altına alan ve tekrar vatandaşlara dönüş yapan, hizmetin ulaşmasını sağlayan komşu iletişim merkezi ile ciddi bir hizmet üretmeye çalıştık. 10 Mart’tan Mayıs’ın sonuna kadar olan süreçte yani Haziran başına kadar komşu iletişim merkezimize 100.000 çağrı geldi diyebilirim. Sadece kurulduğu günden bugüne 200.000 çağrı düşmüştür sistemimize. Yeni yeni zaten kartallarla komşularımızı adapte olan bir iletişim sistemiydi. Sadece pandemi sürecinde 100.000 telefon trafiği oldu desem yeridir. Eylül ayında bu sistemimizi kurmuştuk. İşte bir ayda 6 bin, 8 bin telefon alırken; Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, Mart ayında bu sayılar 20 binlere Nisan ayında 25 gün 30 bin ile 40 bin civarına çıktı. Kısacası iletişim merkezi ile bu süreci yönetip, komşularımıza ulaşmaya çalıştık. Pandemi hala devam ediyor. Bugün gene sıkıntılı süreci atlattık sayılmaz. Önlem almaya çalışıyoruz. İşte her birimizde maskeler var. Misafir kabul etmedik etmemeye çalıştık”
“Üçte Bir Kadro İle Süreci Yönettik”
Bakanlığımızın tariflediği süreçleri ciddiye alıyoruz. Bilim kurulunun kararlarına önümüze koyup uygulamaya gayret gösteriyoruz. Kurumunuzun diş ağrısına da iş sağlığı güvenliği kurulumuz var. Onların bize tarif ettiği şekilde süreci yönetmeye çalıştık. Tabi çok arkadaşımız yaşından dolayı, rahatsızlığından dolayı işe gelemediler. İzinli sayıldılar ve bu süreci en az yarı kadroyla üçte bir kadroyla yönetmeye ve yürütmeye çalıştık. Özellikle zor anlarda Nisan ayında ben tekrar bütün çalışma arkadaşlarıma personellerime bütün kadroma ve katkı sunan bu süreci yönetmekte bize katkı sunan kamu kurumlarına, kaymakamımıza, ilçe sağlık müdürlüğüne, emniyet müdürlüğüne aklınıza gelen sivil toplum kuruluşlarını ve odaları merkezimize koyduk. İşte bir ekmek dağıtım organizasyonunda fırıncılar odası diğer kuruluşlar berberler odası, bakkallar odası, oto sanayi sitesi, şoförler odası gibi birçok kurumu da odağımıza koyduk bir ramazan süreci geçirdik. Orada da bütün kitleleri bilgilendirmeye gayret gösterdik neler yapabiliriz.
“Tabiri Caizse Elimizdekini Halkımız ile Bölüştük”
Tabi ki talepler çığ gibi büyüyor arkadaşlar. Büyüdü de Mart Nisan sürecinde olabildiğince karşılamaya gayret gösterdik. Dayanışma sergiledik. Elimizdekini bölüştük tabiri caizse. Sokağa çıkma yasakları akabinde coronanın tetiklediği birçok detaylı konularda var. Bulunduğumuz ortamda uzun saatlerce durmamız pek doğru olmayabilir. Aslında bu süreçte çok iş yaptık, bunları da zaman zaman sizlere yine aktaracağım.
“Madımak’ta Bizim Acımız! Başbağlar’da!”
Bulunduğumuz ay hüzünlü bir ay. Temmuz ayına değinmekte fayda var. 2 Temmuz’da maalesef acı ile karşılaştık hepimiz yandık, yakıldık. 5 Temmuz’da da vurulduk. Arkadaşlar 2 Temmuz’da Sivas'ta nasıl yandıysak 5 Temmuz Erzincan Başbağlar’da da vurularak aynı acıyı toplum olarak yaşadık. Yine bu acılar peşimizi bırakmadı. Dünyanın da peşini bırakmadı. 11 Temmuz’da yine Srebrenitsa Katliamı yaşandı. Dünyanın gözü önünde yaşanan hadise akıllardan çıkacak gibi değil. Yine devamında 15 Temmuz hain darbe girişimi ile de en kötü günlerden birini de gördük. Orada da birçok insanımız can verdi. Kısacası Temmuz ayı hüzünlü bir ay.” dedi.
Başkan Yüksel’in konuşmasının ardından gündeme geçildi.
“Yoğun Bir Mücadele Verdik”
Başkan Yüksel, yoğun bir mücadele verildiğinin altınızı çizip; “Pandemi süreci ile alakalı anlatılacak aslında çok konu var. Sizler ile paylaşacağımız çok engin tecrübelerimiz ve yoğun mücadelemiz oldu. Özellikle 6 Mart ile başlayan bir süreç yaşadık. İlk coronayı duyduğumuzda ilk toplantımızı o vakitte yapmıştık. Akabinde ilk müdahaleye 10 Mart'ta Karlıtepe’de ki bir okulumuzu ilaçlayarak başlamıştık. Sonrasında yoğun bir şekilde hem okullar hem ibadethaneler hem kamu kurumlarında korona ile mücadele ile ilgili çalışmalar yaparken sürecin bir anda ne kadar hızlandığını hep beraber gördük. Bu süreç kolay olmadı tabii ki. Virüs tehlikesi hala geçmedi. Bizler de sosyal ve iş hayatımızda yeni normal sürecin getirdiği bazı değişiklikleri uygulamaya başladık. Artık meclis oturumlarımıza dışarıdan katılım almayacağız. Bugün aramızda CHP kartal İlçe Başkanı, DSP Kartal İlçe Başkanı ve İYİ Parti İlçe Başkanımız aramızda. Pandemi nedeni ile bu süreçte dikkatli olmalıyız. Koridordaki arkadaşlar da hava sirkülasyonuna dikkat ederlerse, süreci daha sağlıklı yürüteceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Süreç Kolay Olmadı”
“17 Mart’tan sonra süreç arkadaşlar çok hızlandı. Çok hızlı bir şekilde bize tedbirlerimizi almaya gayret gösterdik. 10 Mart’ta hem mevcut hali hem bir kademe ileri gittikten sonra nelerle karşılaşabiliriz, neler yapılabilir? İle ilgili ilgili arkadaşlarımıza toplantı yaptık. Uzman arkadaşlarımıza toplantı yaptık ve elbette ki sağlık bakanlığımızın ve bilim kurulunun tariflediği konular ile alakalı bizlerde önlemlerimizi almaya çalıştık. Tabi ölüm vakalarının artması ile beraber insanların duyarlılığı biraz artsa da, benim ilk tespitim; popüler verilerin yani ünlü birini de corona vakasına yakalanmasının ardından toplumumuzda duyarlık biraz daha arttı. İlk Fatih Terim'in coronaya yakalandı haberinden sonra ben etkileşimin çok daha büyük olduğunu, insanlarda duyarlılığın daha çok büyüdüğünü fark ettim. Maalesef acı hadiseler de yaşadık. Sonra bir siyasi parti lideri vefat etti. Anlaşıldığı gibi coronanın kimseyi tanımadığını o vakitte anlamış olduk. Çok fazla önlemler ve tedbirler aldık. Çok fazla hizmetler yaptık”
Başkan Yüksel, Komşu İletişim Merkezi’nin pandemi süresinde ve şimdi ki günlerde olan önemine değindi. İletişim merkezi hizmet organizasyonunu yönetti, diyen Başkan Yüksel şöyle devam etti; “Tabi bu süreci yönetebilmek için de “Komşu İletişim Merkezini” devreye soktuk.. Komşu iletişim merkezinden bir önceki toplantılarda bahsetmiştim sizlere. Bu iletişim merkezi hizmet organizasyonunu yönetti diyebilirim. Vatandaşların taleplerini, bizlerin söylemlerini organize eden, kayıt altına alan ve tekrar vatandaşlara dönüş yapan, hizmetin ulaşmasını sağlayan komşu iletişim merkezi ile ciddi bir hizmet üretmeye çalıştık. 10 Mart’tan Mayıs’ın sonuna kadar olan süreçte yani Haziran başına kadar komşu iletişim merkezimize 100.000 çağrı geldi diyebilirim. Sadece kurulduğu günden bugüne 200.000 çağrı düşmüştür sistemimize. Yeni yeni zaten kartallarla komşularımızı adapte olan bir iletişim sistemiydi. Sadece pandemi sürecinde 100.000 telefon trafiği oldu desem yeridir. Eylül ayında bu sistemimizi kurmuştuk. İşte bir ayda 6 bin, 8 bin telefon alırken; Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, Mart ayında bu sayılar 20 binlere Nisan ayında 25 gün 30 bin ile 40 bin civarına çıktı. Kısacası iletişim merkezi ile bu süreci yönetip, komşularımıza ulaşmaya çalıştık. Pandemi hala devam ediyor. Bugün gene sıkıntılı süreci atlattık sayılmaz. Önlem almaya çalışıyoruz. İşte her birimizde maskeler var. Misafir kabul etmedik etmemeye çalıştık”
“Üçte Bir Kadro İle Süreci Yönettik”
Bakanlığımızın tariflediği süreçleri ciddiye alıyoruz. Bilim kurulunun kararlarına önümüze koyup uygulamaya gayret gösteriyoruz. Kurumunuzun diş ağrısına da iş sağlığı güvenliği kurulumuz var. Onların bize tarif ettiği şekilde süreci yönetmeye çalıştık. Tabi çok arkadaşımız yaşından dolayı, rahatsızlığından dolayı işe gelemediler. İzinli sayıldılar ve bu süreci en az yarı kadroyla üçte bir kadroyla yönetmeye ve yürütmeye çalıştık. Özellikle zor anlarda Nisan ayında ben tekrar bütün çalışma arkadaşlarıma personellerime bütün kadroma ve katkı sunan bu süreci yönetmekte bize katkı sunan kamu kurumlarına, kaymakamımıza, ilçe sağlık müdürlüğüne, emniyet müdürlüğüne aklınıza gelen sivil toplum kuruluşlarını ve odaları merkezimize koyduk. İşte bir ekmek dağıtım organizasyonunda fırıncılar odası diğer kuruluşlar berberler odası, bakkallar odası, oto sanayi sitesi, şoförler odası gibi birçok kurumu da odağımıza koyduk bir ramazan süreci geçirdik. Orada da bütün kitleleri bilgilendirmeye gayret gösterdik neler yapabiliriz.
“Tabiri Caizse Elimizdekini Halkımız ile Bölüştük”
Tabi ki talepler çığ gibi büyüyor arkadaşlar. Büyüdü de Mart Nisan sürecinde olabildiğince karşılamaya gayret gösterdik. Dayanışma sergiledik. Elimizdekini bölüştük tabiri caizse. Sokağa çıkma yasakları akabinde coronanın tetiklediği birçok detaylı konularda var. Bulunduğumuz ortamda uzun saatlerce durmamız pek doğru olmayabilir. Aslında bu süreçte çok iş yaptık, bunları da zaman zaman sizlere yine aktaracağım.
“Madımak’ta Bizim Acımız! Başbağlar’da!”
Bulunduğumuz ay hüzünlü bir ay. Temmuz ayına değinmekte fayda var. 2 Temmuz’da maalesef acı ile karşılaştık hepimiz yandık, yakıldık. 5 Temmuz’da da vurulduk. Arkadaşlar 2 Temmuz’da Sivas'ta nasıl yandıysak 5 Temmuz Erzincan Başbağlar’da da vurularak aynı acıyı toplum olarak yaşadık. Yine bu acılar peşimizi bırakmadı. Dünyanın da peşini bırakmadı. 11 Temmuz’da yine Srebrenitsa Katliamı yaşandı. Dünyanın gözü önünde yaşanan hadise akıllardan çıkacak gibi değil. Yine devamında 15 Temmuz hain darbe girişimi ile de en kötü günlerden birini de gördük. Orada da birçok insanımız can verdi. Kısacası Temmuz ayı hüzünlü bir ay.” dedi.
Başkan Yüksel’in konuşmasının ardından gündeme geçildi.