Yurt içi yerleşiklerin kıymetli maden dahil yabancı para mevduat ve fonları 5 Mart ile biten haftada bir önceki haftaya göre yaklaşık 2.3 milyar dolar düşüşle 230.4 milyar dolar oldu.TCMB verilerine göre arındırılmamış 2.3 milyar dolarlık düşüş parite etkisinden arındıldığında 400 milyon dolarlık artışa işaret etti. Veride parite etkisi 2.65 milyar dolar olarak ölçüldü.Verilere göre 5 Mart haftasında bireysellerin parite etkisinden arındırılmış kıymetli maden dahil yabancı para mevduatları 143 milyon dolar arttı. Aynı dönemde kurumsallarda 254 milyon dolar artış gerçekleşti.TCMB kısa süre önce veriyi euro/dolar ve ons/dolar başta olmak üzere parite kaynaklı değişimlerin etkilerini arındırarak da yayımlamaya başladı.Bankacılar öncü verilerden de ilgili düşüşü yaklaşık 2 milyar dolar olarak hesaplamıştı.NET REZERVLER AZALDI
TCMB'nin net uluslararası rezervleri 5 Mart ile biten haftada bir önceki haftaya göre yaklaşık 2.4 milyar dolar düşüşle 11.57 milyar dolar oldu. TCMB'nin 2019 sonundan beri gerileme eğiliminde olan net uluslararası rezervleri Ocak ayı ortasında 11.13 milyar dolara inerek Mayıs 2003'ten bu yana en düşük seviyeyi görmüştü. TCMB düşüşün yaşandığı ilgili hafta için zorunlu karşılık değişikliklerine gitmişti. TL zorunlu karşılık (ZK) oranları tüm vadelerde 200 baz puan artırılmıştı. Aynı kararla TL zorunlu karşılıkların döviz ve altın cinsinden tesis edilebilme imkanı azami oranları sırasıyla yüzde 30'dan yüzde 20'ye ve yüzde 20'den yüzde 15'e düşürülmüştü.
TCMB'nin net uluslararası rezervleri 5 Mart ile biten haftada bir önceki haftaya göre yaklaşık 2.4 milyar dolar düşüşle 11.57 milyar dolar oldu. TCMB'nin 2019 sonundan beri gerileme eğiliminde olan net uluslararası rezervleri Ocak ayı ortasında 11.13 milyar dolara inerek Mayıs 2003'ten bu yana en düşük seviyeyi görmüştü. TCMB düşüşün yaşandığı ilgili hafta için zorunlu karşılık değişikliklerine gitmişti. TL zorunlu karşılık (ZK) oranları tüm vadelerde 200 baz puan artırılmıştı. Aynı kararla TL zorunlu karşılıkların döviz ve altın cinsinden tesis edilebilme imkanı azami oranları sırasıyla yüzde 30'dan yüzde 20'ye ve yüzde 20'den yüzde 15'e düşürülmüştü.