CHP’li yusuf altay ise Göksoy’un eleştirilerine yanıt verirken; “On iki yıl önce sizden belediyeyi aldığımızda, dediğiniz rakamlar ile devralmadığımızı anlatmaya ömrümüz yetmeyecek. Bilançoyu okumasını öğrenin” dedi.
Göksoy: “Kongreler Yanlıştı. Ben de Gitmedim!”
Haydar Göksoy; “Tam kapanmadan bahsediliyor. Gidip berberi açtırıyoruz. Akşamları kafeler açtırılıyor. Ve bu cezaları, bunların uygulanmaması için caydırıcılık maksatlı cezaları da sizin genel başkanınız oy uğruna çıkıyor diyor ki; “Hiç merak etmeyin. İktidar olduğumuz zaman yazılan cezaları iptal edeceğiz. Ödeme yapan kişilerin de cezalarını geri ödeyeceğiz. Böyle bir mantık ve zihniyetle siz ne iktidar olabilirsiniz ne de sizin vermiş olduğunuz bu yöntemle kurallara da uyulmaz. Siz, vatandaşımızı kötüye teşvik ettiniz. Bakın, kongre konusunda haydar göksoy olarak haklısınız olmaması lazımdı. Ben de Haydar Göksoy olarak o kongreye gitmedim. Karpuz olayı. Karpuz 15 kilo. Evde 2 kişisin. Kim yiyecek? Tabi dilim karpuz alacaksın. Manavcılar da üstelik bu işten memnun. Ben de dilim karpuz aldım.
“Kartal Belediyesi İflasa Gidiyor!”
Kesin hesap ile ilgili konuşmamız tek şey, an itibariyle kartal Belediyesi’nin iflas etmesidir. Gelir gider bütçesi 57 milyon TL. Gelirin gideri karşılama oranı %85. Gelir; 345 milyon TL. Gider; 402 milyon TL. Yani 57 milyon TL kartal belediyesi zarar etmiştir. Gider gerçekleme oranı %77.48. gelir gerçekleşme oranı %66,07. Eğer bu gerçekleşme oranıyla belediye başkanı çok başarılı ise şahsım adına tebrik ediyorum. Faiz giderlerinin gelire oranı; %5,28. Yatırım giderlerinin gelire oranı % 8. Yani yatırım programınız %8.
Cevizli Meydan Projesini bitiremeyeceksiniz, dedim. Büyükşehir’e “Cevizli Meydan Projesi” yapımını devrediyorsunuz.
Son 12 yılda kesin hesap bütçe açığı 450 milyon TL’yi geçmiştir. Yani Kartal Belediyesi’nin 625 milyon olan borcuna bugün itibariyle 57 milyon TL daha eklenmiştir. 700 milyona yaklaşmıştır.
Bu tabloda görünen yine şudur ki; Kartal Belediyesi batmış ve iflas etmiş durumda. Biz hayal ettiğimiz her şeyi gerçekleştirdik. Hayır gördüğümüzde şer, şer gördüğümüzde hayır varmış. Demek ki, Gökhan Yüksel belediye başkanı olacaktı. 2024 bu belediyeyi AK Parti’ye teslim edecekti. Siz önümüzdeki seçimlerde 100 bin fark atın. Ben siyaseti bırakacağım” dedi.
Haydar Göksoy’un iddialarına cevabı Yusuf Altay verdi
CHP’li Altay; “Haydar Bey’in rakamsal olarak söylediği şeylerin tümünü reddediyorum. Kesin hesap denen şey; o kurumun yıl içinde yapmış olduğu yatırımlar, harcamalar, yasalara uygun olup olmadığı ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının iptal edildiği ve hesaplamaların ardından gelecek yıla devredilmesidir.
Az evvel genel başkanımızın verdiği bir sözden bahsettiniz. Unutmayın ki; Binali Yıldırım da seçime giderken, kendi çıkarttığı genel sağlık sigortası ile ilgili hepsini affedeceğiz, almayacağız. Dedi. Bunları nereye koyacaksınız?
Sonra devletin ödemiş olduğu, işsizlik sigortasından ödenen, işçinin ve işverenin hakkı olan paralara da, sizin yardım ettik, demeniz doğru değildi.
Altay: “Rakamlara İstediğiniz Gibi Takla Attırabilirsiniz!”
Rakamları istediğiniz gibi takla attırırsınız. Genel ekonominin bize devretmiş olduğu bir problem var. Arkadaşlar iptal ettiğimiz ödenek 124 milyon TL ama gelecek yıllara devreden alacağımız da 154 milyon TL.
Altay: “Size Anlatmaya Ömrümüz Yetmeyecek!”
On iki yıl önce sizden belediyeyi aldığımızda, dediğiniz rakamlar ile devralmadığımızı anlatmaya ömrümüz yetmeyecek. Bilançoyu okumasını öğrenin. Bilançolarda aktif ve pasif değerler vardır. Ne kadar alacak, verecek olduğunu öğrenin. Kamu kurum ve kuruluşlarında açık olmaz. Olumlu veya olumsuz fark olur. Bunu da kafanıza yazın.
Şimdi burada övüne övüne yerli aşımızdan bahsettiniz. Bundan dolayı övündünüz. Biz de şunun ile övünüyoruz; keşke hıfzıssıhhayı kapatmamış olsaydınız da, herhangi bir memlekete ihtiyacımız olmadan kendi yağımız ile kavrulsaydık. Çin’e, ABD’ye yapmış olduğumuz yardımlardan aşı da yapsaydık. Çünkü Çin’e aşı yapmış bir memleketiz.
Altay: “Cumhuriyetin Yaptıklarını Sata Sata Bitiremediniz!”
Şimdi bize ne yaptığımızı soruyorsunuz. Cumhuriyetin yaptıklarını sata sata bitiremediniz. Bunu sorma hakkınız olmamalı. Mesleğim gereği, Sayıştay raporlarının tamamını inceliyorum. Bilançolara bakıyorum. Gelir gider durumlarına bakıyorum. Bütün belediyeler zor durumda.
Maden hepimiz aynı gemideyiz; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sizin belediyelerinize kaynak ve proje desteği veriyor da neden bize vermiyor? Süper Toto gibi kuruluşlar sponsorluk yapıyor. Neden bize yapmıyor?
Yatırımdan bahsedildi. Örneğin, Bülent Ecevit döneminde projesi, parası bulunmuş işleri geldiniz siz yaptınız. Övünüyorsunuz. Çünkü dünyada ekonominin en ileri olduğu safhada, finansmanın en kolay sağlandığı bir dönemde ülkemize bu kadar fazla faiz ödettiniz. Evet, faiz ödememiz fazla. Ama bu faiz ödemeleri piyasaya göre yapılıyor. Yani biz en çok faiz alan bankadan kredi almıyoruz. Bunları belirleyen, her ne kadar dünya literatürüne; faiz enflasyonun sebebidir, dense de doğrusu o değil. Faizlerin yüksekse biz de bulacağımız krediyi onunla birlikte yürüteceğiz. Merkezi yönetimin faiz giderlerine bir baksanız. Şuanda, internetten buna rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve ayrıca kurumların faiz giderlerine bakabilirsiniz. Zaten Peygamber Efendimiz de faizi boşuna haram kılmamış. Ama bugün bizim ülkemizde “faiz” politikası yapılıyor ama en fazla faiz veren memleketlerden biriyiz” dedi.
Haber: Yaprak Kaplan
Göksoy: “Kongreler Yanlıştı. Ben de Gitmedim!”
Haydar Göksoy; “Tam kapanmadan bahsediliyor. Gidip berberi açtırıyoruz. Akşamları kafeler açtırılıyor. Ve bu cezaları, bunların uygulanmaması için caydırıcılık maksatlı cezaları da sizin genel başkanınız oy uğruna çıkıyor diyor ki; “Hiç merak etmeyin. İktidar olduğumuz zaman yazılan cezaları iptal edeceğiz. Ödeme yapan kişilerin de cezalarını geri ödeyeceğiz. Böyle bir mantık ve zihniyetle siz ne iktidar olabilirsiniz ne de sizin vermiş olduğunuz bu yöntemle kurallara da uyulmaz. Siz, vatandaşımızı kötüye teşvik ettiniz. Bakın, kongre konusunda haydar göksoy olarak haklısınız olmaması lazımdı. Ben de Haydar Göksoy olarak o kongreye gitmedim. Karpuz olayı. Karpuz 15 kilo. Evde 2 kişisin. Kim yiyecek? Tabi dilim karpuz alacaksın. Manavcılar da üstelik bu işten memnun. Ben de dilim karpuz aldım.
“Kartal Belediyesi İflasa Gidiyor!”
Kesin hesap ile ilgili konuşmamız tek şey, an itibariyle kartal Belediyesi’nin iflas etmesidir. Gelir gider bütçesi 57 milyon TL. Gelirin gideri karşılama oranı %85. Gelir; 345 milyon TL. Gider; 402 milyon TL. Yani 57 milyon TL kartal belediyesi zarar etmiştir. Gider gerçekleme oranı %77.48. gelir gerçekleşme oranı %66,07. Eğer bu gerçekleşme oranıyla belediye başkanı çok başarılı ise şahsım adına tebrik ediyorum. Faiz giderlerinin gelire oranı; %5,28. Yatırım giderlerinin gelire oranı % 8. Yani yatırım programınız %8.
Cevizli Meydan Projesini bitiremeyeceksiniz, dedim. Büyükşehir’e “Cevizli Meydan Projesi” yapımını devrediyorsunuz.
Son 12 yılda kesin hesap bütçe açığı 450 milyon TL’yi geçmiştir. Yani Kartal Belediyesi’nin 625 milyon olan borcuna bugün itibariyle 57 milyon TL daha eklenmiştir. 700 milyona yaklaşmıştır.
Bu tabloda görünen yine şudur ki; Kartal Belediyesi batmış ve iflas etmiş durumda. Biz hayal ettiğimiz her şeyi gerçekleştirdik. Hayır gördüğümüzde şer, şer gördüğümüzde hayır varmış. Demek ki, Gökhan Yüksel belediye başkanı olacaktı. 2024 bu belediyeyi AK Parti’ye teslim edecekti. Siz önümüzdeki seçimlerde 100 bin fark atın. Ben siyaseti bırakacağım” dedi.
Haydar Göksoy’un iddialarına cevabı Yusuf Altay verdi
CHP’li Altay; “Haydar Bey’in rakamsal olarak söylediği şeylerin tümünü reddediyorum. Kesin hesap denen şey; o kurumun yıl içinde yapmış olduğu yatırımlar, harcamalar, yasalara uygun olup olmadığı ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının iptal edildiği ve hesaplamaların ardından gelecek yıla devredilmesidir.
Az evvel genel başkanımızın verdiği bir sözden bahsettiniz. Unutmayın ki; Binali Yıldırım da seçime giderken, kendi çıkarttığı genel sağlık sigortası ile ilgili hepsini affedeceğiz, almayacağız. Dedi. Bunları nereye koyacaksınız?
Sonra devletin ödemiş olduğu, işsizlik sigortasından ödenen, işçinin ve işverenin hakkı olan paralara da, sizin yardım ettik, demeniz doğru değildi.
Altay: “Rakamlara İstediğiniz Gibi Takla Attırabilirsiniz!”
Rakamları istediğiniz gibi takla attırırsınız. Genel ekonominin bize devretmiş olduğu bir problem var. Arkadaşlar iptal ettiğimiz ödenek 124 milyon TL ama gelecek yıllara devreden alacağımız da 154 milyon TL.
Altay: “Size Anlatmaya Ömrümüz Yetmeyecek!”
On iki yıl önce sizden belediyeyi aldığımızda, dediğiniz rakamlar ile devralmadığımızı anlatmaya ömrümüz yetmeyecek. Bilançoyu okumasını öğrenin. Bilançolarda aktif ve pasif değerler vardır. Ne kadar alacak, verecek olduğunu öğrenin. Kamu kurum ve kuruluşlarında açık olmaz. Olumlu veya olumsuz fark olur. Bunu da kafanıza yazın.
Şimdi burada övüne övüne yerli aşımızdan bahsettiniz. Bundan dolayı övündünüz. Biz de şunun ile övünüyoruz; keşke hıfzıssıhhayı kapatmamış olsaydınız da, herhangi bir memlekete ihtiyacımız olmadan kendi yağımız ile kavrulsaydık. Çin’e, ABD’ye yapmış olduğumuz yardımlardan aşı da yapsaydık. Çünkü Çin’e aşı yapmış bir memleketiz.
Altay: “Cumhuriyetin Yaptıklarını Sata Sata Bitiremediniz!”
Şimdi bize ne yaptığımızı soruyorsunuz. Cumhuriyetin yaptıklarını sata sata bitiremediniz. Bunu sorma hakkınız olmamalı. Mesleğim gereği, Sayıştay raporlarının tamamını inceliyorum. Bilançolara bakıyorum. Gelir gider durumlarına bakıyorum. Bütün belediyeler zor durumda.
Maden hepimiz aynı gemideyiz; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sizin belediyelerinize kaynak ve proje desteği veriyor da neden bize vermiyor? Süper Toto gibi kuruluşlar sponsorluk yapıyor. Neden bize yapmıyor?
Yatırımdan bahsedildi. Örneğin, Bülent Ecevit döneminde projesi, parası bulunmuş işleri geldiniz siz yaptınız. Övünüyorsunuz. Çünkü dünyada ekonominin en ileri olduğu safhada, finansmanın en kolay sağlandığı bir dönemde ülkemize bu kadar fazla faiz ödettiniz. Evet, faiz ödememiz fazla. Ama bu faiz ödemeleri piyasaya göre yapılıyor. Yani biz en çok faiz alan bankadan kredi almıyoruz. Bunları belirleyen, her ne kadar dünya literatürüne; faiz enflasyonun sebebidir, dense de doğrusu o değil. Faizlerin yüksekse biz de bulacağımız krediyi onunla birlikte yürüteceğiz. Merkezi yönetimin faiz giderlerine bir baksanız. Şuanda, internetten buna rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve ayrıca kurumların faiz giderlerine bakabilirsiniz. Zaten Peygamber Efendimiz de faizi boşuna haram kılmamış. Ama bugün bizim ülkemizde “faiz” politikası yapılıyor ama en fazla faiz veren memleketlerden biriyiz” dedi.