Belediye başkanlarının ve Canan Kaftancıoğlu’nun halkı selamlamasının ardından söz vatandaşlara verildi. Mitingde ev işçisi, kâğıt toplayıcısı, kasap gibi çeşitli meslek gruplarından vatandaş kürsüden kendi yaşamlarındaki zorlukları anlattı.
Mitinge; Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün katılım sağlayan isimler arasında yer aldı.
Kemal Kılıçdaroğlu; “Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Haramilerin saltanatı yıkılıyor. Yaklaşık 5 yıl önce bu meydandaydım. Ankara'dan İstanbul'a milyonlarla birlikte yürümüş, 9 Temmuz'da bu meydanda milyonlarla buluşmuştum. Kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin, bu yürüyüş ilk adımımdır demiştim. 5 yıl önce ilk adımını attığımız yürüyüşün finaline yaklaşıyoruz. Az kaldı, bu kentin, bu meydanlarında, sokaklarında, tarlalarında, fabrikalarında, üniversitelerinde, özgürce kucaklaşacağız. Meraklanmayın. Az kaldı.
“BİRİLERİ TÜRKİYE'Yİ ZİFİRİ KARANLIĞA SÜRÜKLEMEK İSTİYOR”
Benden önce halkınızın çığlığını dinlediniz. Birileri Türkiye'yi zifiri karanlığa sürüklemek istiyor. İnsanlığı korkuyla sindirmek istiyor. Yaratılmak istenen bu korku ikliminin aparatlarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Siyasallaşmış yargı, mafya, uyuşturucu, kaçakçıları, paramiliter yapılar, beşli çeteler, yandaş medya ve beslemeleri, trol ağaları, insan kaçakçıları, silah kaçakçıları, hepsi ama hepsi birlikte çalışıyor.
“TEK AMAÇLARI KORKU İKLİMİ YARATMAK”
Bunların tek bir amacı var. Korku iklimini yaratmak ve bu iklimden nemalanmak. Bunu hem siyasi, hem finansal açıdan nemalanmak için yapıyorlar. Bu milleti korkutarak bu sistemi ayakta tutmak istiyor. O ve sarayı giderse ‘Kaos olur' algısını oluşturma peşindeler. Bu algıyı pekiştirmek için sudan sebeplerle evleri basıyorlar. İnsanları gece yarısı gözaltına aldırıyorlar. Tutukluyorlar. Okulları basıyorlar. Tweet attılar diye liseli çocukları okullarından alıyorlar. Yeşili savunan, doğayı savunan aktivistlere ağır hapis cezası verdiriyorlar. Bebekleri babalarından, annelerinden koparıyorlar. Hapse atılan gazeteciler, siyasetçiler, siyasilere getirilen siyaset yasakları. Şimdi bir adım daha atıp partileri kapatmaya hazırlanıyorlar” dedi.
TÜRKİYE DEĞİŞİME HAZIR
Uzun zamandır değişim rüzgarları estiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye değişime hazır. Çiftçimiz, işçisi, memuru, bürokratı, esnafı, tüccarı, ithalatçısı, turizmcisi, balıkçısı, taksicisi, apartman görevlisi bu değişime hazır. Bu değişime gençler hazır, kadınlar hazır. Bizler bu değişime hazırız. Kollarımızı sıvayıp hemen çalışmaya başlamak zorundayız. Ekonomiyi yeniden inşa etmek zorundayız" ifadelerini kullandı.
"SIĞINMACILARIN GERİ GÖNDERİLMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUM"
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Organize olan suçluların hepsini bu toplumdan söküp atmaya inanıyorum. Türkiye’ye gelen kaçakların, Afganların, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesine inanıyorum. Benim vatan sevgimde sınır namustur anlayışı var. Yol geçen hanına dönen bu sınırları koruyamayanlar devleti yönetemezler. 8 milyon kişi plansız programsız başımıza indirdiler ve ülkemiz artık bu yükü taşıyamıyor. Sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik olarak bu yük taşınamıyor. Gitmek zorundalar. Gidecekler, davulla, zurnayla kardeşçe göndereceğiz. Hiç kimse unutmasın biz ırkçı değiliz, ırkçılığa karşıyız. Bu milletin alnına kara leke sürülmesine asla izin vermeyeceğiz. İktidara geldiğimizde ‘Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı kuracağız. Sadece bölgeye barış getirmeyeceğiz. Aynı zamanda Suriye’ye Ortadoğu’ya da barış getireceğiz. Sığınmacıların can ve mal güvenliklerini sağlayacağız. Bizim ilkemiz ‘yurtta barış, dünyada barış’ ilkesidir."
"İKTİDAR OLDUĞUMUZDA ASLA DEĞİŞMEYECEĞİM"
Kılıçdaroğlu, “Bir parti liderinin halkını dinlemesini zayıflamış gibi algılıyor. Bir liderin kibar olmaması gerektiğini söylüyorlar, iyi olmak, devlet adamı olmak zayıflıkmış gibi gösteriyorlar. Biz birlikte oluyoruz ve birlikte iktidar oluyoruz ve ben iktidar olduğumuzda asla değişmeyeceğim. Ben neysem oyum. Nerede durduğumu biliyorsunuz, bunu değiştirmek niyetinde değilim. Kibar olmayı, dinlemeyi, anlamayı, dezavantajlı olanların derdine koşmayı değiştiremem. Tam aksine inadına koşacağım" dedi.
"HATALARIMIZDAN DERS ÇIKARMASINI BİLEN BİR PARTİYİZ"
Kılıçdaroğlu, “Hatalarımız oldu, biz hatalarımızdan ders çıkarmasını bilen bir partiyiz. Siz de Allah da şahidimdir ki, kendimizi geliştirmek ve düzeltmek için çok çaba harcıyoruz. İnanmaktan, denemekten, öğrenmekten ve şükretmekten vazgeçmeyenlerin başına harika şeyler gelir. İşte biz şu anda bu ortamdayız. Mükemmel olmasak da mükemmel bir göreve talibiz. İşsizlere iş sağlamak, ülkeye kardeşliği getirmek, milleti huzura kavuşturmak, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, bölgesinde ve dünyada saygı duyulan bir ülkeyi yeniden inşa etmek" ifadelerini kullandı.
Mitinge; Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün katılım sağlayan isimler arasında yer aldı.
Kemal Kılıçdaroğlu; “Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Haramilerin saltanatı yıkılıyor. Yaklaşık 5 yıl önce bu meydandaydım. Ankara'dan İstanbul'a milyonlarla birlikte yürümüş, 9 Temmuz'da bu meydanda milyonlarla buluşmuştum. Kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin, bu yürüyüş ilk adımımdır demiştim. 5 yıl önce ilk adımını attığımız yürüyüşün finaline yaklaşıyoruz. Az kaldı, bu kentin, bu meydanlarında, sokaklarında, tarlalarında, fabrikalarında, üniversitelerinde, özgürce kucaklaşacağız. Meraklanmayın. Az kaldı.
“BİRİLERİ TÜRKİYE'Yİ ZİFİRİ KARANLIĞA SÜRÜKLEMEK İSTİYOR”
Benden önce halkınızın çığlığını dinlediniz. Birileri Türkiye'yi zifiri karanlığa sürüklemek istiyor. İnsanlığı korkuyla sindirmek istiyor. Yaratılmak istenen bu korku ikliminin aparatlarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Siyasallaşmış yargı, mafya, uyuşturucu, kaçakçıları, paramiliter yapılar, beşli çeteler, yandaş medya ve beslemeleri, trol ağaları, insan kaçakçıları, silah kaçakçıları, hepsi ama hepsi birlikte çalışıyor.
“TEK AMAÇLARI KORKU İKLİMİ YARATMAK”
Bunların tek bir amacı var. Korku iklimini yaratmak ve bu iklimden nemalanmak. Bunu hem siyasi, hem finansal açıdan nemalanmak için yapıyorlar. Bu milleti korkutarak bu sistemi ayakta tutmak istiyor. O ve sarayı giderse ‘Kaos olur' algısını oluşturma peşindeler. Bu algıyı pekiştirmek için sudan sebeplerle evleri basıyorlar. İnsanları gece yarısı gözaltına aldırıyorlar. Tutukluyorlar. Okulları basıyorlar. Tweet attılar diye liseli çocukları okullarından alıyorlar. Yeşili savunan, doğayı savunan aktivistlere ağır hapis cezası verdiriyorlar. Bebekleri babalarından, annelerinden koparıyorlar. Hapse atılan gazeteciler, siyasetçiler, siyasilere getirilen siyaset yasakları. Şimdi bir adım daha atıp partileri kapatmaya hazırlanıyorlar” dedi.
TÜRKİYE DEĞİŞİME HAZIR
Uzun zamandır değişim rüzgarları estiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye değişime hazır. Çiftçimiz, işçisi, memuru, bürokratı, esnafı, tüccarı, ithalatçısı, turizmcisi, balıkçısı, taksicisi, apartman görevlisi bu değişime hazır. Bu değişime gençler hazır, kadınlar hazır. Bizler bu değişime hazırız. Kollarımızı sıvayıp hemen çalışmaya başlamak zorundayız. Ekonomiyi yeniden inşa etmek zorundayız" ifadelerini kullandı.
"SIĞINMACILARIN GERİ GÖNDERİLMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUM"
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Organize olan suçluların hepsini bu toplumdan söküp atmaya inanıyorum. Türkiye’ye gelen kaçakların, Afganların, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesine inanıyorum. Benim vatan sevgimde sınır namustur anlayışı var. Yol geçen hanına dönen bu sınırları koruyamayanlar devleti yönetemezler. 8 milyon kişi plansız programsız başımıza indirdiler ve ülkemiz artık bu yükü taşıyamıyor. Sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik olarak bu yük taşınamıyor. Gitmek zorundalar. Gidecekler, davulla, zurnayla kardeşçe göndereceğiz. Hiç kimse unutmasın biz ırkçı değiliz, ırkçılığa karşıyız. Bu milletin alnına kara leke sürülmesine asla izin vermeyeceğiz. İktidara geldiğimizde ‘Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı kuracağız. Sadece bölgeye barış getirmeyeceğiz. Aynı zamanda Suriye’ye Ortadoğu’ya da barış getireceğiz. Sığınmacıların can ve mal güvenliklerini sağlayacağız. Bizim ilkemiz ‘yurtta barış, dünyada barış’ ilkesidir."
"İKTİDAR OLDUĞUMUZDA ASLA DEĞİŞMEYECEĞİM"
Kılıçdaroğlu, “Bir parti liderinin halkını dinlemesini zayıflamış gibi algılıyor. Bir liderin kibar olmaması gerektiğini söylüyorlar, iyi olmak, devlet adamı olmak zayıflıkmış gibi gösteriyorlar. Biz birlikte oluyoruz ve birlikte iktidar oluyoruz ve ben iktidar olduğumuzda asla değişmeyeceğim. Ben neysem oyum. Nerede durduğumu biliyorsunuz, bunu değiştirmek niyetinde değilim. Kibar olmayı, dinlemeyi, anlamayı, dezavantajlı olanların derdine koşmayı değiştiremem. Tam aksine inadına koşacağım" dedi.
"HATALARIMIZDAN DERS ÇIKARMASINI BİLEN BİR PARTİYİZ"
Kılıçdaroğlu, “Hatalarımız oldu, biz hatalarımızdan ders çıkarmasını bilen bir partiyiz. Siz de Allah da şahidimdir ki, kendimizi geliştirmek ve düzeltmek için çok çaba harcıyoruz. İnanmaktan, denemekten, öğrenmekten ve şükretmekten vazgeçmeyenlerin başına harika şeyler gelir. İşte biz şu anda bu ortamdayız. Mükemmel olmasak da mükemmel bir göreve talibiz. İşsizlere iş sağlamak, ülkeye kardeşliği getirmek, milleti huzura kavuşturmak, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, bölgesinde ve dünyada saygı duyulan bir ülkeyi yeniden inşa etmek" ifadelerini kullandı.