İsmail Saçlı, Hızır Orucunun Aleviler için temel oruçlar
arasında yer aldığının altını çizerek şöyle devam etti; “ Bu oruç, muharrem ve
Ramazan oruçlarından daha farklıdır. Hicri
takvime göre değil, her yıl Şubat ayının ikinci haftasında tutulur. Yani
sabittir. Ramazan ve Muharrem oruçları gibi günleri dönmez. 13. Gün makbul
görülür ama başlangıç veya bitişin Perşembe gününe gelmesi sağlanır. Yani Şubat’ın
ikinci haftası Perşembe Günü Hızır Orucu tutulmaya başlanır veya Perşembe günü
bitirilir.
Hızır, kurtarıcı; medet isteyen, mürvet veren anlamına
gelir. Hızır; darda, zorda olana
yardımcı olur, anlamlarına gelir. Bizler de bu orucu tutarken Cemler de bir
araya geliriz. Hızır orucu Anadolu’da genellik ile yedi gün tutulur. Her akşam
oruç açılır ve birlikte Cem yapılır, dualar edilir. Muharrem Orucu gibi yemek
ayrımı yoktur. Yani her şey yenilip içilebilir. İsteyen sahura kalkabilir. Muharrem orucunda
mesela et yenmez ama bu oruçta böyle kurallar yoktur. İnsanlar kendi
aralarındaki fakirler, yoksullara yardım ederler. Bir nevi dayanışmadır. Anadolu’da
özellikle köylü toplanır, Pir gelir, dede gelir. Kim ihtiyaç sahibi ise
belirlenip yardım edilir. Adı üstünde
Hızır orucu. Yetiş Ya Hızır, deriz. Sonuçta
herkesin Hızır olması gerekir. Örneğin yolda kaldınız, bir araç geldi ve
bindiniz. Hızır gibi yetiştin, deriz. İşte bu örnekteki gibi yardımlaşmayı
temel alınmalı, herkesin Hızır gibi etrafında bulunanlara yetişmesi gerekir. İnsanların nefsini terbiye etmesi,
yardımlaşmayı ve dayanışmayı önemsemesi için anlamlı bir ibadettir. Daha çok insanların insanlara olan
yardımlaşma vazifesini öğretme, hatırlatma amacı güdülür.”