Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul'da ilçe kongrelerini tamamladı.
Her kongre sürecinde olduğu gibi Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi bu defa da etkin aktör olarak öne çıktı. Lakin bu defa ittifakı hayli geniş tuttuğu gözlerden kaçmadı.
Diğer yandan Canan Kaftancıoğlu'na destek vereceklerini saklamayan ve oldukça agresif bir süreç yürüterek hemen her ilçede baskın olmaya çabalayan ikinci bir grubun da Erdoğan Toprak - Onursal Adıgüzel öncülüğünde yürüdüğünü de söylememezlik etmeyelim.
Bir önceki il kongresinde az farkla kaybeden Cemal Canpolat'a destek vermesi beklenen Batta İlgezdi'nin yanında yaklaşık 14 ilçenin olduğunu ve bunlardan 8'inde CHP'li belediye başkanlarının görev yaptığını kenara not ediniz. Diğer ekipte ise sayı 15, ancak belediye başkanı sayısı ise 6 oldu. Yani başkan gücünü elinde tutan İlgezdi grubu oldu.
Kalan 10 ilçede ise listelere karma diyebiliriz.
Hasan Akgün'ün "Canpolat" tercihi mesaj mı!
Benim dikkatimi çeken ise Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün tercihidir. Cemal Canpolat'a destek vermesi beklenen, yani Canan Kaftancıoğlu bıraksın diyen İlgezdi ittifakına destek verdiği gözlenen Akgün'ün, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yakınlığı herkesin malumudur. İmamoğlu ile hiçbir süreçte ayrı düşmeyen Hasan Akgün'ün, nerede ise hiç yanlış ata oynamadığı da siyaset takipçileri tarafından da iyi bilinir. Öyleyse hemen şu soruyu soralım.
Hasan Akgün'ün tercihi ile Ekrem İmamoğlu Genel Merkeze "Kaftancıoğlu'nu değiştirelim" mesajı mı veriyor?
Bunu açık açık söylemek istemediğini varsayarsak, İmamoğlu'nun subliminal mesaj diye tabir edebileceğimiz bu yöntemi kullandığına inanmamız olasıdır.
Peki, olası bir Canan Kaftancıoğlu - Cemal Canpolat mücadelesinden kim kazançlı çıkar?
Toplaya toplaya yürüyen CHP Genel Merkezi, İstanbul'da olası bir parçalanmayı ya da kamplaşmayı kabullenir mi?
Yoksa bu ayrışma, aslında ortaya atılan 3. bir ismi "toparlayıcı" olarak adaylaştırmak adına fırsata mı çevrilecek?
Şu ana kadar sahadan edindiğim izlenim Canan Kaftancıoğlu'nun devam edeceği yönünde olsa da mevcut durumda Cemal Canpolat'ın kazanma şansı daha yüksek görünüyor.
3. isim Selçuk Sarıyar mı?
Yine de kıyasıya bir mücadele verileceği açıktır. CHP'de kongreler genelde salonda yön değiştirdiği için Kılıçdaroğlu'nun son dönemde adı öne çıkmaya başlayan Selçuk Sarıyar'ı uzlaşma listesi ile aday gösterebileceği de ihtimaller arasında bulunuyor.
Tuzla siyasetinden tanıdığımız, İstanbul'da Gençlik Kolları Başkanlığı yapmış, CHP Genel Merkezi'nde görevlerde bulunmuş önemli bir isim olan Selçuk Sarıyar, yerel seçimlerde Beşiktaş Belediyesi Meclis Üyesi seçilmişti.
Aynı zamanda İBB Meclis Üyesi olan Sarıyar'ın, İstanbul'da CHP'nin yeni dizayneri olarak öne çıkan Erdoğan Toprak'ın en güvendiği isim olan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ile yakınlığı şansını da arttırıyor.
Tabii ki İstanbul'u almak, orada yönetici olmak her siyasinin hayalidir. Hele ki CHP Türkiye siyasetinde iktidar alternatifi olarak bu kadar ivme kazanmışken o koltuğa oturan ismin kim olacağı sorusu her şeyden önemli hale geliyor.
Benim düşüncem her alanda gençleşen CHP'nin İstanbul İl Başkanlığını da genç bir isme vermeye sıcak bakacağı yönünde olsa da geleneklerden gelen gücünü yitirmek istemeyenlerin bu değişime elinden geldiğince engel olacağıdır.
Kriz demesek de yeni bir karmaşa CHP'yi bekliyor.
Detaylı olarak yani ilçe ilçe kim kimi destekleyecek sorusuna da bir sonraki yazımda cevap vereceğim.
Kalın sağlıcakla...