Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel'in seçimle başa geldiği 2019 yılından bu yana, yönetim kademelerinde yapması beklenilen değişiklikler geçtiğimiz günlerde gerçekleşti.
Uzun yıllardır belediye başkan yardımcısı olarak görev yapan Ali Apaydın ve Cengiz Türkmen görevden alınırken, kesin olmamakla birlikte farklı ilçelerden belediye başkan aday adaylığı düşünen Oktay Aksu ve İmam Aydın ise görevden affını istedi.
Bize gelen bilgiler bu yönde, farklı da olabilir ancak şu ana kadar bu konuda aykırı konuşan da olmadı.
Müdürlüklerde de değişimler yaşandı. Yılların Basın Yayın Müdürü Hüseyin Güler başkan yardımcısı olsun diye sosyal medyada kampanya başlamışken, Ruhsat Müdürü olarak atandı. Bence gayet başarılı bir Fen İşleri Müdürlüğü yürüten Özgür Sevindik ise Bilgi İşlem Müdürlüğüne atandı.
Kartal Belediyesi'nde son dönemin en parlak ismi, verilen her görevde üstün başarısı ile kendinden söz ettiren KİMER'de büyük emek sahibi olan, Kültür Müdürlüğü'nde önemli projelere imza koyan Umut Veli Develi bu kez de Basın Yayın Müdürü oldu.
Kartal'ı, Kültür alanında bırakın çevre ilçeleri, İBB ile denk projeleri ile konuşturan bu genç isim şimdi de yapılanların halka ve ülkeye doğru anlatılmasına vesile olacak gibi görünüyor.
Sağlık İşleri Müdürü Sevin Köker, Sosyal İşler Müdürü Gamze Yavuzer, özellikle çabasına hep şahit olduğum Temizlik İşleri Müdürü Tamer Vurun bu anlamda ciddi isabetli bulduğum atamalar oldu.
Başkan Yardımcılığı görevine getirilen Olcay Özgön ve Yasin Ünder çabalarının meyvesini topladılar diyebilirim. Başından sonuna kadar Belediye Başkanını hiçbir etkinlik ve parti içi çalışmada yalnız bırakmayan bu isimler neticede görevi almayı da başardılar. Siyaset uzun soluklu bir iş ise nefesini doğru kullanan sonuç almayı da başardı.
Özel Kalem Müdürlüğü görevini Ali Atan'a bırakan Mustafa Ağdaş, Yüksel'in yol arkadaşlığını Başkan Yardımcısı olarak sürdürecek. Müdürlüğü döneminde ilçenin dengelerine hakim olan Ağdaş'ın yeni görevinde daha aktif bir rol alacağını düşünüyorum.
Tabii ki Dilek Kars... Başkan Yardımcısı olmasını beklediğim isimlerden biriydi. Eğitimli, donanımlı ve sansasyonel işlerden uzak duran tavrı ile bu görevi aldı. Aslında CHP örgütü içinden bir ailenin evladı olması sebebi ile partilileri de mutlu eden bir atama oldu.
Meclis Başkanlığı görevini yürüten Özlem Bulut'un da Başkan Yardımcısı olmasını bekliyordum. Lakin bu defa sanırım o görevde kalması daha önemli bulundu. İlerideki dönemler ne gösterir bilinmez.
Peki nerede ise dönemin sonuna kadar neden beklendi de 4 aya yakın bir zaman kalmışken bu görevden almalar ve atamalar yapıldı.
Aslında bunun sebebi ülkenin atmosferi ve CHP içi siyasetin son dönemdeki sertliğiydi diyebiliriz.
Döneminin daha ilk senesinde pandemi ile projelerini aksatan ama bunu fırsata çevirip altyapıyı kuvvetlendirmeye çabalayan Gökhan Yüksel, bir yandan da parti içinde kendisine yönelen tepkilerle uğraşmak zorunda kaldı.
Geçtiğimiz genel seçimler sonrasında belediyede bir değişim beklerken bu kez Ekrem İmamoğlu'nun #değişim çağrısı atamaları bence erteledi.
Parti içinden Gökhan Yüksel'e karşı yükselen muhalefet ilçe seçimlerinde nerede ise onu il delegesi yaptırmayacak iken, Mert Polat da seçimi 4 oyla kazanabildi.
İşte tam da bu noktada belediye içinde muhalefeti hoş gören, Başkan Yüksel'i eleştiren üstelik yönetim katlarındaki koltuklarında oturan isimler sahada konuşulur olmuştu.
İlçe kongresindeki konuşmasında ve sonrasındaki sohbetlerinde bundan böyle "sakin güç" olarak kalmayacağının mesajlarını veren Gökhan Yüksel, belediyedeki değişim içinse Kurultay sonrasını işaret etmişti.
Yapılan her atama hesaplaşma olarak görülmese de hem başkan yardımcılıkları hem müdürlüklerde bunun izleri açıkça görülüyor.
Nitekim Başkan yardımcılığı görevinden alınan Cengiz Türkmen kendisine Gazeteci Alaattin Böke'nin, yanımdayken telefonda yönelttiği "aday olacağınız konuşuluyor, doğru mu?" sorusuna "evet aday adayı olacağım. Yazabilirsin" cevabı verince hesaplaşmanın burada kalmayacağı, önümüzdeki adaylık sürecinde de devam edeceği aslında ispatlanmış oldu.
Kartal'da hem CHP hem Belediye koridorlarında artık konuşulan tek şey seçimler ve aday adayları... Muammer Çelebi'nin "aday olacağım" iması sonrası, şimdi de Cengiz Türkmen'in bu çıkışı, sürecin sertleşeceğinin de belgesi oldu.
Fakat, diğer taraftan sokaktaki algı "Başkan nihayet doğrusunu yaptı" ya döndü. Karşı tarafta ise bu atamalar "tasfiye" olarak yorumlandı.
Uzun süredir kilitlenen, tavırları ve konuşmaları halka verilen hizmetlere yansıyan belediye içindeki makam sahiplerinin direnişi bu atamalar ile bir nebze de kırılmış oldu.
Doğru mu yapıldı? Yoksa yanlış mı?
Onu zaman gösterecek.
Görünen o ki Belediye Başkanı Gökhan Yüksel 4 yılın ardından kendi seçimlerini kuruma yansıtmaya karar verdi. Açıkçası yumruğu masaya vurdu. Giderek sertleşmesi beklenen siyasi atmosferde, "çok genç, bizim Gökhan, vs..." gibi aslında onu sempatik değil güçsüz göstermeye çalışan birçok imayı da ters yüz eden bir yaklaşım ortaya koydu.
İlçeden ile, ilden kurultaya kadar tüm sürecin en güçlü aktörlerinden biri olarak kalması, İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu arasında köprü olması ve artık tarafı olduğu #değişim hareketinin partide iktidar olması sebebiyle adaylığına kesin gözü ile bakılsa da siyaset rehavet kaldırmaz. Yüksel de bunun farkında ki seçime kendisinin sözünü dinleyecek, istediklerini eksiksiz yapacak bir kadro ile gitmek için bu hamleyi yaptı.
Benim bildiğim şey değişim iyidir. Özellikle siyasi kurumlar ataleti kaldırmaz. Yeni isimler heyecan ve şevk vesilesi olur. Bu defa da olur mu?
Hep birlikte göreceğiz.
Kalın sağlıcakla...