Pandemi dolayısı ile ertelenen CHP Kurultay’ı, yönetim adına muhalif isimleri tamamen silmek için bir fırsata dönüşmüş gibi görünüyor. Bir yandan sosyal mesafe uygulaması gereği kapalı alan yerine açık alan tercihini ortaya koyan CHP yönetimi, diğer taraftan bu alanı geleneksel Kurultay çizgisine uygun kapasitede bir yer seçmeyerek kaosa dönüştürdü.
26 TEMMUZ’DA SAĞANAK YAĞMUR GÖRÜNÜYOR
Bilkent Odeon Açık Hava Amfisi'nde 25-26 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek olan CHP Kurultay’ı için şimdiden iki tehdit görünüyor. İlki 26 Temmuz tarihi için uzun vadeli hava durumu tahminlerinde gök gürültülü sağanak yağış öngörülüyor. Günümüz tahminlerinde pek de yanılma olmadığı göz önüne alınırsa, çimlerin üzerindeki sandıklar ile açık havada yapılacağı ilan edilen Kurultay, yağış sebebi ile ciddi sorunlara gebe görünüyor.
İlk gün Genel Başkanın seçildiği biliniyor. 25 Temmuz için şu an herhangi bir hava tehdidi yok. Ancak, 26 Temmuz’da nerede ise olabilecek en fazla katılımın yapılacağı zamanda yağacak yağmur, hatta fırtına oy kullanmaya dahi izin vermeyecek kadar yoğun olursa ne olacak?
Bunun hesabı yapılmıştır umuyorum.
BİLİM KURULU SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İSTERSE!
İkinci tehdit ise içinde bulunduğumuz Pandemi halinin kendisi…
Sosyal mesafe kurallarına göre en fazla 900 küsur kişinin olabileceği alana, Kurultay delegelerinin yanında görevliler, basın ve şimdilik netleşmese de onur üyelerini de eklediğimizde 2000 rakamının da üzerinde bir insan topluluğunun çıkması nerede ise kesin gibi görünüyor.
Oluşacak bir vaka artışında, Sağlık bakanlığı Bilim Kurulu’nun tavsiyesi durumunda ülkede sokağa çıkma yasağı uygulanması ihtimalini hiç saymıyorum. Ola ki böyle bir durumda Kurultay’ın ertelenmesi CHP yönetimini daha da zor duruma sokacaktır.
BABACAN İKTİDARINA UYGUN PM LİSTESİ Mİ YAPILIYOR?
Haberturk.com yazarı Muharrem Sarıkaya’nın köşe yazısında geçen PM listesi konusundaki “Yakın çalışma arkadaşları bunları aktarırken içlerinden birinin, “Babacan ile de uyumlu çalışacak bir kadro olur” cümlesi dikkatimi çekti.” ifadesi de parti kulislerinde tepki ile karşılandı.
Daha ilginci CHP yönetiminden Sarıkaya’nın kullandığı bu ifadeye bir yalanlama ya da itiraz gelmemesi oldu. Geçmişte İYİ Parti ittifakında yaşanan zorlukları tekrar yaşamak istemeyen Kılıçdaroğlu’nun ana muhalefet partisi CHP’nin yönetimini bir sağ merkez partiye göre dizayn ediyor olmasına sosyal medyadan ve parti içinden ciddi tepkiler geldiği de görülüyor ama devran dönüyor.
ONUR ÜYESİ Mİ? O DA NEDİR!
Öteki taraftan Onur Üyelerinin Kurultaya alınmayacağı dile getirilirken, kamuoyunda şimdiden “Muharrem İnce’yi oraya sokmamak için yapıldı” sözlerinin dolaştığını da ekleyelim.
Partinin son seçimlerde Cumhurbaşkanı Adayı olarak çıkardığı ismin o Kurultaya alınmayacak olması, olumsuz bir damga vuracaktır.
Yanı sıra Eski Genel Sekreter Önder Sav ve birçok önemli isim de bu gerekçe ile salona alınmayabilir. Yani o gün parti kamuoyunda kızılca kıyamet kopabilir.
PM İÇİN ADAY OLABİLİRSİN AMA ALANA GİREMEZSİN!
Bir diğer sıkıntı da PM için aday olacak isimler için görülüyor.
Diyelim ki CHP üyesisiniz. Bu üyelik PM adaylığı için yeterlidir. Fakat o alana delege, mevcut yönetim ve görevliler dışında kimse alınmazsa, bu üyeler başvurularını nasıl yapacak? Diyelim ki dilekçeleri kapıdan alındı. Kendilerine oy istemek için kulisleri nasıl yapacaklar?
Tepkiyi büyütecek ve tabana yayacak en önemli belirsizlik olarak bu konuyu sayabilirim.
CANAN KAFTANCIOĞLU YENİ DİZAYNER Mİ?
Son olarak İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’ndan bahsedeyim.
Geçtiğimiz 23 Haziran’da hakkındaki 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası onanan Kaftancıoğlu için sosyal medyada haykıran birçok partilisi kendince sistemle kavga ederken, Canan Hanım İstanbul’a gelen il başkanları ve kurultay delegeleri ile kongre hesaplarını kurduğu sofralarda yapar olmuş. Bu sofraların adresi zaman zaman İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da kullandığı Taksim’deki özel ofis olarak anılıyor.
Geçtiğimiz Kurultay’da sessiz kalmakla eleştirilen Kaftancıoğlu’nun bu kez de PM’ne girmemesi gerekenleri ve istediği isimleri delegelere dikte ettiği iddiaları kulislerde yankılanıyor. İl Başkanıdır. Tabii ki hesabı olacaktır ama o olmasın bu olsun dediğinde partide çatlaklara sebep olduğu da aşikardır.
GECE İLDE, SABAH İLGEZDİ’DE
Gerçi Canan Hanım’ın Kurultay temalı sofralarında ağırlanan misafirlerin çoğunun, geceyi Ataşehir Otellerinde geçirdiği, sabah kahvaltılarında da Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve eşi Genel Başkan Yardımcısı Gamze İlgezdi ile sohbet ettiklerinin bilgisinin de hızla yayıldığını ekleyeyim. Aslında bir anlamda o an masadaki herkes İlGezdi oluyor.
Yani “bir gün önce ili gezdi isen, ertesi günün adresi İlgezdi” trafiği yaşanıyor.
Geçtiğimiz Belediye seçimlerinde Battal İlgezdi ve özellikle Ali Kılıç konusunda “tekrar adaylaşmasınlar” ısrarı çok konuşulan Canan Hanım, bu kez gözünü Gamze İlgezdi’ye çevirmiş görünüyor. Kadın siyasetçi yokluğundan şikâyet edilen bir dönemde bu ısrarın nasıl sonuç vereceğini de parti kamuoyu çok merak ediyor.
Anlayacağınız, Kurultay yapılacak mı derken şimdi nasıl yapılacak noktasına geldik ama kazan yine İstanbul’da kaynıyor.
Yılların parti emekçisi PM’ye girmeyi geçtim, dilekçemi alırlar mı diye kara kara düşünürken, diğer tarafta sofralarda partinin yeni hali dizayn ediliyor.
Sonuç?
Yeni CHP için gerekirse herkes feda edilecek.
Kemal Bey de mi?
Yok canım. Ona daha var. Halefi tam hakim değil…
CHP iktidarı mı?
O kadar da değil!
‘’Tam Bağımsız, demokratik bir Türkiye’’ diyemeyen, Altı Ok ve Atatürk ilkelerinden bahsetmeye bile çekinen bu yeni yapıdan iktidar hedefi beklemeyin.
Şimdilik…
PM listesi oluşsun. Bir bakalım. Belki fikrimiz değişir. Belki utandırırlar beni.
Kimbilir…
Kalın sağlıcakla…