AK Parti Kartal İlçe Başkanlığı görevine geleceğinin kamuoyunda duyulmasından bu yana konuşulanların sürekli gündem olan Ebubekir Taşyürek, göreve başladıktan sonra yaptığı işlerden çok söylemleri ile yine öne çıktı.
.
Bunları özetlemekte fayda var. Yazalım ki başta Taşyürek olmak üzere tüm siyasetçiler gelecekteki üslup ve söylemlerine daha dikkat etsinler.
.
İlk konu geçtiğim 8 Mart Kadınlar Günü sırasında yapılan etkinlikten sonra basına servis edilen ve birçok haber sitesinde aynen yayımlanan ifadeler… Basına yapılan açıklama metnindeki ifadeler aynen şöyle…
.
"Kartallı kadınlar, “Biz böyle bir teşkilat istiyoruz. Kartal’ı ilçe binasından değil, bizzat sokaktan takip eden ve sürekli bizlerle iç içe olan bir yönetim anlayışı sergileyeceği inandığımız Ebubekir Taşyürek’e görevinde başarılar diliyoruz."
.
Yani mealen söyleyelim.
Buradan şu anlamı çıkarmak pekala mümkündür.
.
Geçmiş ilçe yönetimleri binada oturdu. Çalışmadı. Sokağa çıkmadı. Halkla iç içe olmadı. Biz bunu yapıyoruz.
.
Tabii ki bu ifadeler Kartallı Kadınlar diyor denilerek de acemice gizlenmiş.
Biz demiyoruz. Onlar diyor!
.
İyi de güzel kardeşim basına bu metni servis eden kim? AK Parti Kartal İlçe Başkanlığı değil mi?
.
Sayın Taşyürek muhalefet nasıl yapılır gösterecekti. Anladığım kadarı ile partisinin geçmiş idarecilerine muhalefet etmek yeterli görülmüş.
.
Bu ifadelerden vatandaş yararına ne çıkar. Onu sizlere bırakıyorum.
.
Tabii ki bu metnin o cümlesini önceki ilçe başkanı sayın Gürkan Akyol’a da sordum. Lakin yorum yapmak istemedi. Sadece “Partimize bir dönem tüm samimiyetimizle hizmet verdik. Bu gibi ifadelerin AK Parti’yi yıpratacak tartışmalara sebep olması bizi üzer. Ne yapıp ne yapamadığımız konusunu da partililerimizin vicdanına bırakıyorum. Çalışkanlığımızdan dolayı şahsımdan ‘Atom Karınca’ diye söz eden partili kadınlarımızın bugün böyle ifadeler söyleyeceğine şahsen inanmıyorum. AK Parti’nin özünde vefa duygusu vardır. Kimse diğerinin ardından kötü konuşmaz. Bu ifadelerin o metine kasten konulmadığını ümit ediyorum” dedi.
.
Tabii ki Sayın Akyol’un kanaati de önemli ancak tarafıma söylediği sözler arasında geçen “vefa” kelimesine uymayan bir durumun da oluştuğu aşikar değil mi?
"Süt Meselesi Çok Su Kaldırır"
.
Aşikar demişken…
.
Bir başka konu da geçtiğimiz günlerde yapılan ve çok konuşulan “emeği geçen eski yönetime sunulan plaketler” konusuna gelelim.
Daha doğrusu sunulmak istenen ancak sadece 3 kişi katıldığı için verilemeyen plaketler konusuna…
.
Malumunuz AK Parti İlçe Yönetimleri gayet geniş tutulur. Önceki yönetimde de görev alan kişi sayısı 37 olmuştu. İlçe Başkanı Ebubekir Taşyürek incelik göstermiş, “bu arkadaşları davet edelim de emekleri için teşekkür edelim” demiş. Buraya kadar her şey çok güzel…
Lakin tören şu anda ilçede görev almış olanlar dışında kimsecikler katılmamış. Gelen 3 kişi olunca tören de olmamış. Sonrasında bu durumu yorumlayan Taşyürek “Herkes sütüne yakışanı yapar” demiş. Kendisini aradım ulaşamadım fakat bir rivayete göre de “Öyle demedim. Herkes kendine yakışanı yapar dedim” demiş.
.
Ne dediği asla önemli değil…
.
Bunu söylemiş olması dahi başlı başına bir skandaldır.
.
Seçimle gelmiş. Herhangi bir şaibeye bulaşmadan dönemini tamamlamış ve seçimle görevlerini devretmiş insanlara, sırf davete icabet etmedi diye böyle ifadeler kullanılması siyasetin ciddiyetine terstir. Vefa duygusu yoksunluğudur ki açıkçası yakışmamış.
.
Süt konusuna gelince…
.
Bir insana “sütü bozuk” anlamına gelebilecek bir ifade kullanmak onun en kutsalı olan Annesine hakarettir ki toplumumuz bu ifadeyi asla affetmez. Söylenmişse çok talihsiz bir ifadedir.
.
Herkes kendine yakışanı yapar ifadesi de kişiliklere hakarettir ki bir ilçe başkanının ağzına bu sözler hiç olmuyor.
.
Sanırım Sayın Taşyürek’in ilçe başkanı olana kadar sinirlerini epeyi yıpratmışlar ki böyle tepkiler verir olmuş. Kendisine önerim biraz dinlenmesidir. Zor bir dönemdi. Daha dinlenmeden koltuğa oturunca, onu alana kadar verdiği mücadelenin yorgunluğu içinde bu sözleri etmiş olabilir. Kendine vakit ayırması ve bundan sonra daha anlaşılır tepkiler vermesi önemlidir.
.
Daha…
Dahası da var. Ancak hepsini bir yazıda vermek gözlerinize haksızlık olur.
Onlar da bir sonraki yazıda…
.
Kalın sağlıcakla…