.
İstanbul’da kent genelinde hatalı park eden ve hakkında haciz takibi olan araçları çekmeye yetkili tek kurum olan Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı, Pandemi’nin insanları ciddi şekilde mağdur ettiği günlerde, bu sıkıntıya sıkıntı katmaya devam ediyor.
.
2019 yılının Ekim ayı itibarı ile Trafik Vakfı’nın araç çekme yetkisinin alınması ile birlikte İstanbul’da alanında tek kuruluş olan bu vakıf aslında Emniyet Teşkilatı’ndan çok da ayrı bir kurum değil gibi görünüyor. Vakfın Başkanlık koltuğunda Vali Emniyet Müdürü Mehmet Aktaş var. Kaldı ki Merkez Yönetim Kurulu’nun 7 üyesi aktif, 2 üyesi de emekli emniyet mensubu olarak belirlenmiş.
.
İstanbul Şubesi’nin başında yetkili olarak İstanbul Emniyet Müdürü ile birlikte 3 emniyet görevlisi de yönetim kurulunda yer alıyor. Yani ismi vakıf olsa da İçişleri bakanlığı personelleri tarafından yönetilen, nerede ise yarı resmi bir kurulu olarak değerlendirilebilir.
.
Günlerdir bu vakfın faaliyetlerini araştırıyorum.
.
Vatandaş Pandemi ile boğuşurken, bir yerden bir yere toplu ulaşım yerine özel aracı ile ailesini, yaşlı anne babasını, hastasını götürdüğü araçlarını, sadece 5 dakikalığına bir yere park edip döndüğünde arabasının yerinde yeller esiyorsa bu ciddi bir sorun haline gelmiş demektir.
.
İnternetteki şikâyet sitelerinde bu konuda binlerce şikâyet var. Lakin vatandaşın feryadına cevap verecek bir tek muhatap bile yok. Hatta aslında vatandaş haklı mı yoksa sebepsiz sitem mi diye kontrol edecek bir yetkili bile yok.
.
Vakfın kurumsal internet sitesinde Genel Müdür olarak Hasan Kaan Karalı ismini görüyoruz. İstanbul Şube Müdürü ise Tayyar Büyük olarak geçiyor.
.
Hali ile merkezim İstanbul, muhatabım da Sayın Tayyar Büyük olacak.
.İstanbul’da çekicilerin keyfi uygulamalarından bunca şikâyet varken buna duyarsız kalan Sayın Büyük başında bulunduğu kurumu ne duruma düşürdüğünün farkında mı bilmiyorum. Ancak görünen o ki alanında tek olan bu kurumun başındaki İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ve hatta onun da üzerindeki İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’yu ne duruma soktuğunu da öğrenmeli diye düşünüyorum.
.
Kendisini araştırdım. Hakkında yaptığım kısa bir internet taramasında 2018 yılı sonbaharına kadar CHP Malatya İl Disiplin Kurulu Başkanlığı yaptığını öğrendim. Nasıl oldu ise parti içi bir tartışma sonrasında görevinden istifa etmiş. Fakat siyasetten uzak kalmamış. Halen sosyal medya hesabından CHP üyelerine hangi adaya oy vermelerini tavsiye edebilecek, devletin ihale ettiği HES Barajları konusunda nasıl tavır alınması gerektiğini belirtecek kadar da etkin görünüyor.
.
Kendi siyasi görüşüdür. Siyasi faaliyeti kişinin şahsi fikir özgürlüğüdür.
.
Ancak aynı sosyal medya hesabının tepesinde ve önemli gün mesajlarında da İl müdürlüğü yaptığı vakfın ismi koca koca yazılıyor. Bu da acaba "vakfın müdürlüğü koltuğunu siyaseten de mi kullanıyor?" sorusunu doğuruyor.
.
Sayın Büyük'ün, başında bulunduğu bu kurumda sergilediği tavır ile ülkenin İçişleri Bakanına dolayısı ile iktidar partisine de zarar verdiği gerçeği de göz ardı edilmemelidir.
.
Kasıtlı bir tutum içinde olduğunu düşünmüyorum ama bu şikayetlere eğilmedikçe oluşan itiraz ve mağduriyet hali, despotik bir tavır olarak algılanıyor. “Sırtını hükümete yaslamış, çatır çatır ceza yazıyor. Vatandaşın ne halde olduğunu düşünmüyor” sözleri ile başta İçişleri Bakanı olmak üzere tüm iktidarı hedef haline getiriyor.
İçişleri Bakanı Sayın Soylu’nun yayınladığı mesajda “Trafik aksamadıkça artık araç çekilemeyecek” denildiği halde, yani devletin vatandaşım mağdur olmasın dediği yerde, Vakfın İstanbul Şube Müdürü Tayyar Büyük’ün bu söylemi yok sayarak, katı bir uygulamaya devam etmesine bir mantıki izah bulamadığımı da ifade etmek isterim.
Ortada ki uygulama "İstanbul'da Büyük kimdir? Devletin bakanı mı yoksa Tayyar Büyük mü" sorusunu da doğuruyor...
Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı İstanbul Şubesi’nin doğal başkanı İstanbul Emniyet Müdürü Sayın Zafer Aktaş’a ricamdır. Lütfen bu personelinizin dikkatini çekin ve vatandaşa karşı katı uygulamanın biraz daha yumuşamasını sağlayın. Pandemi sebebi ile zaten ekonomik açıdan ciddi maddi sıkıntı çeken vatandaşların sıkıntılarına sıkıntı katılmasın.
Milletin beklentisi budur.
.Araştırmalarım sırasında vakfın İstanbul Şubesindeki enteresan konuları da öğrendim. Onları da isim ve belgeleri oturttuktan sonra bir başka yazımda paylaşmayı umuyorum.
Kalın sağlıcakla…