Hep söyleriz.
Kadın olmak zordur.
Toplumda bir yerlere tırmanmak, bir şeyleri üretip ortaya koymak kadın için erkeklerden daha meşakkatlidir. Onlar süreçlerin içinde erkekler kadar özgür değildir.
Annelik, eş olmak vs. sorumlulukları sebebi ile biraz daha geride kalabilirler.
Bu sebeple kadın siyasetçilere, idarecilere, iş insanlarına pozitif ayrımcılık yapar. Onların dezavantajını, avantaja çevirmeyi arzularız. Ben bizzat bunu yaparım.
***
Bu pozitif ayrımcılığımdan nasiplenen ama hak etmeyen bir siyasetçi var. Bugün ondan bahsedeceğim.
Pendikli Hatice…
Siyasete girmiş. Hasbelkader İYİ Parti’de İl yöneticisi olmuş. Yeni kurulan bir parti iken o koltuklara gelmek eş-dost ilişkisi ile gayet kolay tabii ki…
Sonra il yönetimine yeterince vakit ayırmadığı, kişilerle iletişimde sorun yaşadığı gibi kulislere yansıyan bilgiler ile söylüyorum ki biz de farklı bir tavır görmedik, Kartal’daki yönetim boşluğu fırsat bilinerek ilçemize atanmış, son ayların gereksiz gerginlik konusu olmuş Hatice Dilruba Oğulcuklu…
Pendik’te oturduğunu başlarda gizlese de sonrasında eşim Kartal’da çalışıyor gibi sözlerle durumu kurtarmaya çalışan, bir an önce kongre yapması istendiğinde hırçınlaşan, çok çalışan yöneticilerini hedefe koyan, ilçede kendi ve yakın çalıştığı Buğra Kavuncu kadroları dışında kimseye siyaset hakkı tanımayan Hatice hanımdan bahsediyorum.
Bu Hatice bakın neler yapmış.
Gelmiş ilçeyi yeniden oluşturmuş. Yönetimine Kartal’ın çok kıymetli isimlerini davet etmiş. Onlarla birlikte icraata başlamış. Geldiği günden itibaren Buğra Kavuncu’nun yeni dönemine hazırlık yaptığını gizlememiş. Fakat, Meral Akşener’in “Aday olma” talimatı sonrasında Kavuncu’nun genel merkezde görev alması umudu ile rotasını milletvekili adaylığına, sonrasında Ankara’da bir görev almaya odaklamış.
Hatice tabii ki bunun için arkasında kendisine yol açacak bir ilçe bırakmalı. Bunun için de mevcut üye delege yapısında değişiklik arzu etmiş. Tam da bu sırada genel merkez tüm parti içinde seçim emri yayınlayınca fırsatı kaçırmamış. Partinin kurucularından başlayarak, Kartal’da 5 yıldır üye olarak, delege, mahalle teşkilatı ve seçim çalışması gönüllüsü olan binlerce partiliyi yok saymış, yerine yeni ve kendine bağlı bir yapı oluşturmak için kolları sıvamış.
Genelge sonrası partiye, hangi fikir ya da düşünceden olduğuna bakmaksızın birçok yeni üye yazdırmış. Aynı evde 7-8 kişinin üye olduğu bir Kartal teşkilatı oluşturmuş. Öyle ki İYİ Parti’de seçim olacak diye ilçe nüfusunda kısa süreli patlama yaşatmış. Fakat 20-30 yıldır Kartal’da oturanları Sancaktepeye, Yakacık’ta oturanları Uğur Mumcu’ya, Cevizli’de yaşayanı Hürriyet’e Cumhuriyet’e yollamayı da ihmal etmemiş. Kendisi de oturmadığı Orhantepe’de bir eve sığınmış. Sığınmış derken teşbihtir. Teşbihte hata olmaz. Yanlış anlaşılmasın seçimlik ikamet edinmiş.
Böylece parti içi demokrasinin ilk adımı olan delege seçimlerini yapmış.
Tabii ki seçim deyince siz öyle sanın diye diyorum. İstediklerine oy kullandırmış, istemediklerini salona bile sokmamışlar ki canlı yayınlarımızda bunların hepsini partilileri anlatmış. YouTube’da mevcut…
Şimdi bu Pendikli Hatice, kalkmış Kartal’da racon keser olmuş. Hakkı, doğruyu, yapılan zulmü ve hileleri halka anlattık diye İlçe başkanlığı seçimlerinin olduğu gün bizlere (Şahsıma ve İsmail Polat’a) “Satılık Kalemşör” demiş.
Yahu Hatice…
Haddini bil. İnsanlara bir ithamda bulunurken yapışır mı yapışmaz mı diye bak.
Ben yazmaya utanıyorum ama sen sebep olduğun enkaza bakmaya utanmıyorsun?
Bak Hatice!
Kartal’a geldin bir tufan, gittin bir tufan. İlçe sen geldiğinde kendi içinde zaman zaman gerginleşse de orta yolu buluyor ve yoluna devam ediyordu. Ancak senden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Üyelere hakaret ettin, delegelere hakaret ettin, kendi yönetimindekilere hakaret ettin, gazetecilere hakaret ettin yetmedi mi?
İbrahim Yıldırım Ateş Kartal’ın evladıdır. Babasını, ailesini, her şeyini biliriz. Kızsak da kardeşimizdir. Severiz. Varsa hatası söyleriz. Ama sen kimsin Hatice? Kartal’da ne emeğin var da kabusu oldun partililerinin?
Bu sebeple Hatice, sana tavsiyem artık Kartal’ı konuşma, bu ilçeyi daha fazla germe…
Git, Pendik’te mi Ankara’da mı nerede yapıyorsan yap bu işleri…
Ha unutmadan… Gaza gelip Genel Merkez’i temsil ettiğini söyleyen İYİ Parti İstanbul Milletvekili Sayın Ahmet Çelik’e de “Hayır” dediğini, Meral Akşener’in talimatına direndiğini tüm Türkiye öğrendi. Genel Merkezin bunları konuşuyor. Olur da milletvekilliği düşünüyorsan, orası Kartal değil, kimse senin peşinden yürümez bilesin.
Haydi rastgele…
Kartal senden kurtuldu. Darısı siyaset kurumuna…
Hatice dediğim için kızmışsındır şimdi Dilruba… Kızma kızma… İsmi değerli kılan kişiliktir. Ne dediğimi anlamanı beklemiyorum. Üslubun ve tavırların sebebi ile inan umursamıyorum da...
Sizleri meşgul ettiğim için kusura bakmayın saygıdeğer okurlarım. Lakin Hatice böyle istedi.
Bu yazı neticedir.
Kalın sağlıcakla…
Ağzına kalemine sağlık
Mükemmel bir anlatım.Teşekkürler.