Geçtiğimiz haftalarda kaleme aldığım Kartal Emniyeti uyuşturucu konusunda daha çok çalışmalı” konulu makalemde ilçede uzun süredir “Huzur Toplantısı” yapılmadığını dile getirmiştim. Hemen ardından nasılsa bir “tesadüf” olduğu iddia edilerek o toplantının yapılacağını öğrendim, üstelik davet edildim.
Toplantı 2 saatten fazla sürdü. Bu sürede Kartal Emniyet Müdürü Sayın Sinan Dallı “ne kadar başarılı bir yönetim gösterdiğini!!!” hazırlattığı tablolar ile anlattı. Öyle ki nerede ise Kartal İstanbul’un en huzurlu kenti olmuş da bizim haberimiz yokmuş gibi bir algı oluştu.
Aileler feryat ediyor, Müdür Dallı onlara ayar veriyor!
Emniyet Müdürü Dallı benim yazımda dile getirdiğim “Uyuşturucu” konusunda mahallelerde halen net bir sonuç alınamamış ve bonzai ile metanfetamin kullanımı adeta zirveye oynayan Kartal’da yakalanan uyuşturucudan bahsetti. Yakalanamayan ve halen gençlerin sokaklarda zombi gibi gezmelerine sebep olan bu maddelerin satış ve kullanımına neden engel olamadıkları konusunda salonu ikna edemedi.
Üstelik aileleri suçladı. Çocuklarını daha iyi sorgulamaları gerektiğini söyledi. Ama gerçekte o uyuşturucunun o çocuğa asla ulşaşmaması konunda yetersiz kaldıklarını hiç dile getirmedi.
Sayın Dallı’ya sormak isterim.
Bu maddelerin kullanımı ve satışı konusunda neden bir sosyal proje geliştirmediniz? Kaymakamımız Sayın Abdullah Demir ve salonda ön sırada oturan Kartal’ın son yıllardaki en başarılı Milli Eğitim Müdürü Sayın Harun Tüysüz ile irtibata geçip, okullarda çocukları ve gençleri bilinçlendirmek, çocuklara bu maddelerin satılmasını önleyecek bir proje geliştirilmesini isteyemez miydiniz?
Gerçek mücadele önleyici faaliyetler ile olur.
Devletin politikası, o görev benim değil de başkasının diyebilirsiniz. Ancak, halkla iletişimin doğru yolu onlarla gerçekten samimi diyaloglar kurmaktır.
İstemediğiniz haberi yapan, yazan gazeteciye küserek, sokak ile irtibatı itip kakarak, insanlara tepeden bakarak bir arpa boyu mesafe alamayacağınız aşikardır.
UYUMA diyorsunuz ama ihbar yapmaya korkuyoruz!
İnsanlara UYUMA projesinden bahsederken, yani bir anlamda gördüğünüz uyuşturucu konusunu polise ihbar edin diyerek de yol alamazsınız. Çünkü vatandaş bu ihbarı yaptıktan sonra başına ne geleceğinden emin değil!
Üstelik ihbar yapanlar, o şahısların ve o mekanların halen işlerine devam ettiklerini, soruşturmaların asla sonuçlanmadığını gördükçe samimiyet olmadığını söylüyorlar.
Torbacı caka satıyor! Mahallenin gençleri karakola düşüyor!
Uyuşturucu ile mücadelede polis yetersiz kalınca, buna karşı çıkan mahallelerin gençleri takibe uğruyor, haklarında soruşturma açılıyor. Bu da insanları polise yakın durmaktan soğutuyor. Keşke bu anlaşılabilse…
Sultanbeylililer Kartal'a Fuhuş için geliyormuş!
Biz uyuşturucu hayatımızı yok ediyor, gençliği bitiriyor derken, Sayın Müdür fuhuş konusuna takılı kaldı.
“Göreve geldiğimizde sahil yolu boyunca incelememizi yaptık. Veteriner kavşak ile Dragos arasında sahil boyunca Kaymakamımızın bahsettiği bu fuhuş işleri oluyor. UKOME’den karar çıkartalım. Sahil Yolu’nda park yapılmaz diyelim. Yola koyacağımız EDS sistemi sayesinde buralarda bu amaçla park yapanlara ceza keselim. Bu sayede bu işlerin olmasını engelleyelim.
Sultanbeyli’den Ümraniye’den ki gelenlerin çoğu da bu ilçelerden, Çekmeköy’den. Hadi kalkalım Kartal’a eğlenmeye gidelim algısını bununla yıkarız düşüncesindeyim” dedi.
Sultanbeyli’den, Ümraniye’den, Çekmeköy’den gelenler kimler Sayın Dallı? Fuhuş tek taraflı bir suç değil ki! Tek tek ikamet sorguladıysanız o başka. Ama bu konuda gerçekten kararlı bir kurum, ne yapar eder, o işin kökünü kazar. Kartal’ın caddelerinde çaresiz insanlar fuhuş suçu işliyorsa bunun çözümü lafı Sultanbeyli’ye, Ümraniye’ye, Çekmeköy’e söylemek değil, “Neden Kartal?” diye sormaktadır. Pendik değil, Maltepe değil, Kadıköy değil de “Neden Kartal?” Aslında bu sorunun cevabı da açık değil mi? Size göre bağlantı yolu bana göre işini doğru yapmamaktan kaynaklanıyor.
Neden Kartal Sahili? Önce buna kafa yormak lazım!
O suç Veteriner kavşağından önce ya da Dragos’tan sonra da işleniyor mu? Hayır ya da çok nadiren… O zaman kişi kendine sormalı. Nerede eksik kalıyorum? Buna kafa yormalı düşüncesindeyim. "Neden Kartal?" Önlemek için EDS yeter mi? Bence hayır. Müdür beye göre evet.
Milyonları harcayıp, sahil yoluna park yasağı getirdikten sonra göreceğiz.
Bekliyoruz….
Sözün özü…
Kartal’da Huzur Toplantısı’nda mahallelerin suç oranlarını izledik. Sayın Müdürün bina arayışını öğrendik. Yeni arabaların hizmete konulması konusunda gayretini anladık.
Ancak… Uyuşturucu madde satıcılarının nasıl olup da halen her yerde bu kadar rahat satış yapabildiklerini sorgularken, bu konudaki çaresizliği de fark ettik.
Sokakla irtibatı sıfıra düşen emniyetin, istihbarat yetersizliğinden bu konuda ne yazık ki istenen başarıyı sağlayamayacağını öğrendik.
Kim olursanız olun…
İletişim her şeydir. Doğru iletişim ise en kıymetli araçtır. Siz kendinizi sokaktan soyutladıkça, o sokak sizi her konuda çaresiz bırakır. Emniyet Müdürlüğü sokak hakimiyetini kurmadıkça, sağlıklı bilgi ve iletişim geliştirmedikçe, bu ne yazık ki değişmeyecektir.
Herkes kendine ve evladına sahip çıksın. Sinan Dallı'nın söylemlerine bakınca uyuşturucu konusunda tek çare bu gibi görünüyor.
…
Unutmadan!
Kartal’da içki satışı saat 22’de bitiyor değil mi? Ben değil gazeteci arkadaşım Aytekin Yaşar sordu orada…. Kesinlikle satılmıyor denildi. Takipçisiyim.
Bir de benim sorduğum karakolda fena muamele hortladı mı sorusu vardı. Sayın Dallı kesinlikle taviz yok dedi. O zaman bize gelen karakollarda dayak iddiaları hatta dava dosyası nasıl oluyor?
Tam 33 yıllık Gazetecilik yaşamımda polis hakkında olumsuz haberlere imza atmamış benim gibi birine bile bu kadar soru sordurtuyorsunuz. Allah aşkına biraz daha dikkat edin. Her yer açıkta… Toparlanın biraz.
Kalın sağlıcakla…