Nihayet seçim sonuçlandı ve tüm belirsizlikler sandıkta kesinleşti. Görünen o ki İstanbul'un gözde ismi Ekrem İmamoğlu, Kartal dahil tüm ilçelerde sürükleyici ve belirleyici faktör olarak öne çıktı.
Kazanan belli olmuştur.
AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana yönettiği yoksul kesimlerin oylarını yardımlar ile toplayıp sandığa yöneltme stratejisini kopyalayıp, o kesimlere "merak etmeyin biz de vereceğiz" diyen CHP, seçimleri kazanmayı başarmıştır.
Eğer doğruysa her haneye hatta her kişiye 2500 TL'lik zarflar seçim haftası dağıtılmış, market kartları bunlara ilave edilmiş, yetmediyse biriken faturalar için destek adı altında para saçılmış ve yoksul seçmen ikna edilmiştir.
Açıkçası düne kadar AK Parti'yi yolsuzlukla, kaynağı belirsiz paraları yoksullara dağıtmakla suçlayan CHP bu defa beter bir duruma düşmüş, "makarna" edebiyatını bir kenara bırakıp "farklı bir parti" olmayı seçtiğini açıkça ortaya koymuştur.
Ancak biliriz ki kopyalar aslını yaşatır.
***
Bilenler bilir...
Yerel basında görev aldığım 2009'dan bu yana AK Parti'nin yoksullukla mücadele yerine bunu sandıkta yardımlar ile oya tavil etmesini eleştiren bir gazeteciyim. Lakin gelinen noktada CHP'nin de yıllarca yerden yere vurduğu sistemi üstelik fütursuzca uygulaması ülkede iktidar olmanın yolunun yolsuzlukla edinilen kaynakların yoksullara bir nebze aktarılmasından geçtiğini hep birlikte müşahade etmiş olduk.
Demek ki neymiş?
Kınama, kınanacak hale gelirsin noktasına hep birlikte varmışız.
İstanbul'da yaklaşık 6 milyon kişiye ulaşılan, biriken faturaların ödenmesi, oyların topluca İmamoğlu'na akması ve seçimin kazanılması için, 2000 TL'lik market kartlarının, yine aynı sayıda kişiye verilen 2500 TL'lik nakit zarfların, mahallelerde sözü geçen kişilere verilen paraların bedelini kimler, hangi servetten dağıtmıştır? Gerçekten merak ettiğim tek soru budur?
Ortada konuşulan yaklaşık 30-35 milyar TL ya da 1 milyar dolar kimler tarafından hangi beklenti ile sağlanmıştır. Bu paraların kaynağı belediye bütçeleri midir? Yoksa yeni bir havuz mu oluşturulmuştur? Bu sorular cevaplanmadıkça vicdanlı muhalif vatandaşa göre iktidarda kimin olduğu hiç önem arzetmeyecektir!
Üstelik bahsettiğim 1 milyar dolar sadece dağıtılan paralardan ibaret! Ayrıca seçim kampanyası ve görev alanlara da en az o kadar daha ödendiği aşikar! Yani kaynağı meçhul bir gider bu...
AK Parti'nin zengin bir zümre yarattığını iddia ederken, şimdiden sonra CHP zenginlerini konuşmaya başlayacağız.
O yaptı bu da yapar, deyip geçmeyin.
Bu durumu takip etmek, müsaade etmemek hepimizin görevi olmalıdır.
***
CHP ülkede 38 puana ulaşmanın keyfini yaşarken, dahil olduğu çarkın yarın çok daha para gerektireceğini, bunun için düne kadar yapılması mümkün olmayan işler yapmak zorunda kalacağını da hesap etmiştir umarım.
Yoksa 1989'da belediyeleri fırtına gibi alıp, 1991'de iktidar olan, daha koltuklara ısınmadan 1994'te enkaz altında kalan SHP'den farkı kalmayacaktır.
Umarım bu zafer mimarlarının gözünü körleştirmez, umarım ülkede nitelikli muhalefet ve zengin demokrasi isteyenlerin hevesi bir kez daha kursağında bırakılmaz.
Yaşayıp göreceğiz.
Kalın sağlıcakla...