Kartal demiş ki; ‘Aşk nedir? Gerçek aşık ne zaman belli olur?’
Kartalın sorularına serçe cevap vermek ve kargayı savunmak istemiş ama mutsuzluktan konuşacak hali kalmamış.
Kartal; ‘Aşkı herkes yaşadığını sanır, aşıklar birbirlerine büyük sözler verir, aşkın büyüsünden içleri kıpır kıpır olur. Ama bu duyguları yaşamaktan daha önemli olan şey ise sahip çıkmaktır. Gerçek aşık; zor günde belli olur. Bu adada sizden başka aşık yok mu sanıyorsunuz, tabii ki var. Ama en çok sizin aşkınız dillerdeydi. Öyle değil mi?
Serçe şaşırmış; ‘Nasıl yani? Bizim aşkımızı sınamak için mi bu yasayı çıkarttınız?’
Kartal: ‘Bak serçe, ben çok aşık gördüm ama karga kadar yoğun yaşayanı görmedim. Onun samimi olup olmadığını ölçmek istedim ki adamızın düzeni bozulmasın.’
Ne diyeceğini bilemeyen serçe, donuk ve titrek bir sesle; ‘Peki sizce sonuç ne?’
Kartal; ‘Sen aşkına sahip çıktın ve korkmadan karşıma gelerek duygularını anlattın. Günlerce hasta yattın, üzüntüden kahroldun, aşıksın diye dostların seni terk etti, peki vazgeçtin mi? Hayır tabii ki. Çünkü gerçek aşık sensin!
Serçe hemen lafı bölerek; ‘Aslında karga beni korumak için uzaklaştı, biliyorum o beni seviyor, hem de çok seviyor.’
Kıs kıs gülen kartal; ‘Sevgi uzaktan olduktan sonra kime ne faydası var küçük serçe. Aslında o seni terk ederken sadece kendini düşünmüş olmuyor mu?’
‘Seni ne halde bıraktığını, sana yaşattığı duygularla başa çıkıp çıkamayacağını önemseseydi asla gitmezdi. Aşkını herkesten gizler yine de senin yanında olurdu. Duygularıyla başa çıkmayı başarır, arzularına, tutkularına yenilmezdi. Ama o kadar çok bencil ve korkak ki adadan kovulmamak uğruna senden vazgeçti. Şimdi söyle bana güzel kuş, gerçek aşk böyle mi olmalı?’
Serçe ne diyeceğini bilemedi. Film şeridi gibi yaşadıkları gözünün önünden gelip geçti. Gözleri doldu ve kanatlarıyla göz yaşlarını silerken dudaklarından yaralı kelimeler döküldü; ‘Bencilliğin ve korkaklığın olduğu yerde aşk sadece gizlenir, çıkamaz ortaya. Karganın aşkı bu kadarmış, yani yüreği kadar!’
Serçe, olanları kabullenerek yaralı bir şekilde tekrar hayatına devam etti. Kargadan hatıra kalan tüyü ölene dek sakladı. Kartal ise adadaki aşk yasağını kaldırdı.
Aşk yasağının kalktığını duyan karga adaya geri döndü. Heyecanla limanda bekleyen kuşların arasında serçesini aradı aradı ama bulamadı. Herkese sordu ama serçenin yerini kimse söylemedi. Adada herkes kargadan uzak durmaya çalıştı, karga ısrarla serçeyi aramaktan vaz geçmedi.
Geminin geri dönme zamanı geldi ve karga yüreği paramparça adadan ayrıldı. Gemi limandan uzaklaşırken karganın gözleri limanda onu aşkla bekleyen serçeyi aradı ama ne serçe vardı ne de sahip çıkamadığı aşkı.
Günler geçti, aylar geçti hatta yıllar geçti karga çok farklı limanlara uğradı, yeni kuşlarla tanıştı ama o limandaki serçeyi hiç unutamadı. Son nefesinde de serçenin gülümseyen gözleri geldi yüreğinin önüne ve herkesin ağladığı o anda o gülümsedi küçük serçesine.