Der Sigmund Freud. Rüyalar tarih öncesi dönemlerde tanrıdan gelen bir işaret ve kehanet olarak değerlendirilirken, günümüzde ruhsallığımızın dışa vurumu olarak yorumlanmaktadır. Ancak günümüzde bazı toplumlarda geleceğe dair bilgilendirme olarak algılansa da denk gelmeler dışında pek gözlemlemiyoruz.
‘’Rüya tabirleri’’ ‘’Rüya analizi’’ gibi başlıklarla muhakkak karşılaşmışızdır. Burada olan fal bakmaktan farksızdır. Hiç kimse, rüya görenin geçmişinde yaşadıklarını, günlük ruhsal durumunu, düşünceleri ve hedeflerini bilmeden rüya yorumlarına kalkışmamalıdır. Çünkü rüyalar, ancak ve ancak bir kişiyi çok iyi tanımakla yapılabilir. Bugün Google amcaya gördüğümüz bazı rüya içeriklerini yazdığımızda hemen karşımıza doğrudan anlamının çıktığını görürüz. Bu demek oluyor ki bazı içerikler herkes tarafından görülüyor. Ancak görülen içeriğin yorumlamasında tek ve net bir cevap yoktur, kişiden kişiye farklılık gösterir. Sözümün özü, rüya tabircilerine pabuç bırakmadan bilimsel gözlükle dünyaya bakmanızdır.
Viyanalı Nörolog Sigmund Freud ve İsviçreli Psikiyatr Carl Gustav Jung, psikoterapi çalışmalarında rüyaları çok sık kullanmışlardır. Özellikle Jung, görülen rüyanın resmini çizerek somutlaştırılmasının iyileşmeye etkisi olduğunu vurgular. Rüya yorumuna örnek olarak, amcasının kaza yaptığını gören kişi, bilinç dışında amcasına karşı bir öfkenin olduğuna işaret olabilir.
Görüldüğü üzere rüyalar bir şekilde bastırdığımız, bizleri rahatsız edecek duygular ve düşüncelerin projeksiyonudur. Rüyada ortaya çıkan hiçbir simge genellenemez; özneldir. Sizlerde rüyalarınıza önem verin ve onları anlamaya ve yorumlamaya çalışın. Ruhunuzun derinliklerinden birçok keşif yapacağınızdan eminim.
Saygı ve sevgiyle.